Engin Dinç’in haberi
İsrail’in, tam da bu ülkedeki seçimler öncesi Gazze’ye yaptığı saldırılarda ölü ve yaralı sayısı giderek artıyor. Saldırılar sebebiyle bugüne kadar 4’ü çocuk 13 kişi ölürken, 90’a yakın yaralı var. Bu arada dün düzenlenen suikastla İzzettin el Kassam tugaylarının iki numaralı ismi Ahmet Caberi de şehit edildi. İsrail’in neden şimdi Gazze’ye saldırdığını Gazeteci Mustafa Özcan’la konuştuk.
İsrail neden şimdi Gazze’ye saldırdı acaba?
Genel kanaat şu; İsrail’de seçimlere yaklaşıldı. Dolasıyla İsrail seçim operasyonu yapıyor. Tabii bunun içeriği konusunda şunları söyleyebilirim, İsrail’de seçimleri savaşlardan bağımsız düşünmek mümkün değil. 1996’da Şimon Peres, şu anki Cumhurbaşkanı, Lübnan’a saldırdı. Seçimler arifesinde, seçimleri kazanacağını zannetti ama seçimleri Netenyahu kazandı. Ardından da 2008 sonu 2009 başında, tam seçim arifesinde Başbakan Ehud Olmert, Tzipi Livni Dışişleri Bakanı’ydı. O zaman Gazze’ye 22 günlük bir saldırıda bulundular. Ama her ikisi de seçimleri kaybetti. Bugünkü pozisyonda Netenyahu seçim için böyle bir savaşa giriyor. Seçimleri kaybeder mi, pek zannetmiyorum. Netenyahu ve ekibi veya bugünkü koalisyon ortakları daha şanslı gözüküyor. İsrail’deki hava bugün bunlardan yana. Bu saldırıların belki bu koalisyon ortaklığına yararı olabileceğini gözardı etmiyorum.
İsrail, Gazze’yi F-16’larla ve gelişmiş silahlara vuruyor. Buna karşı Hamas kendi el yapımı silahlarını kullanıyor. Ortada orantısız bir güç yok mu? İsrail tamamen katliam denilebilecek bir saldırı yapmıyor mu?
Tabii, tabii elbette bu orantısız bir savaş neticede. Her ne kadar Hamas ve İslami Cihad vesaire kendi silahları ile vuruyorlarsa da, onların silahları el yapımı. Ama yine de bu silahları geliştirdiler. Bugün Tel Aviv, Gazze’den atılan füzelerin menzilinde. Hamas’ın da, İslam-ı Cihad’ın da kendilerini geliştirdikleri bir noktaya geldikleri de söylenebilir. Ama genel toplamda, İsrail’in nitelikli silahlar itibariyle bütün Arap dünyasının silahlarına bedel silahları var. Yani şunu söyleyebiliriz; ABD bugüne kadar stratejik ortağı olan İsrail’e, bütün Araplara topyekün üstün gelecek nitelikli silah taahhüdünde bulunmuştur. Nükleer silahlar vs. Arap dünyasında bulunmayan silahlar. O itibarla Gazze ile ilgili değil, İsrail’in Araplara yönelik nitelikli silahlarda üstünlüğü var. Bırakın Gazze’yi bütün Arap dünyasının silahları bir araya getirilse, İsrail silahlarının yanında az kalır.
İsrail’in suikast düzenlediği Ahmet Caberi, İzzettin El Kassam tugaylarının 2 numaralı komutanıydı. Caberi neden hedef alındı acaba?
İsrail daha çok askeri ekipleri ve askeri kadroları hedef alıyor. Bugüne kadar da öyle oldu. Yahya Ayaş gibi mühendislerden tutun da, dediğiniz gibi İzzettin Kassam tugaylarının önde gelen isimlerine kadar askeri isimler hedef alındı. Ama bu siyasi liderlerin hedef alınmadığı anlamına gelmez. Abdulaziz Rantisi, Şeyh Ahmet Yasin, Sait Salim vs. birçok siyasi lider hedef alındı. Ama bunun yanında daha çok askeri hedeflere yönelik suikastta bulundu. Bundan dolayı Caberi’nin bu şekilde öldürülmesi, hedef alınması İsrail politikaların devamı. Hatta İsrail suikast politikalarına, yöntemine geri dönüyor mu şekilde istifhamlarına yol açtı. Bir kesinti söz konusu değil. İsrail suikastlara devam ediyor. İsrail, Hamas’ın askeri ve sivil hedeflerini vurmaya devam ediyor.
Burada ABD’nin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz? ABD’nin genel politikası İsrail’i desteklemek üzerine kurulu ama bir yandan da Obama’yla başlayan ve Ortadoğu’da Müslüman halkların çok fazla tepkisini almamaya çalışan bir politik süreç var. Bu politika ile İsrail’e bugün verdiği destek bir çelişkiye düşmedi mi?
Obama, birinci dönemde İslam dünyasında hayal kırıklığına neden oldu. Obama’nın bu yeni dönemde Beyaz Saray’a oturur oturmaz İsrail’in bu saldırısını onaylaması, İslam dünyası açısından ikinci dönemde de hayal kırklığını pekiştiriyor. Her ne kadar İsrail ile arasında pürüzler varsa da, İngiliz gazeteci Robert Fisk ile Chicago Belediye Başkanı ve Obama’nın eski Beyaz Saray müsteşarı Rahm Emmanuel’in de söylediği gibi, “her ne kadar arada bazı sürtüşmeler olsa da Amerika’da partiler, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler İsrail’in hizmetinde”. Şu ana kadar bu değişmiş değil. Temenni ederiz bundan sonra değişir.
İsrail’in saldırısının Suriye’ye etkisi olur mu ya da nasıl bir etkisi olur?
Evet, bu söyleniyor. Müslüman Kardeşlerin en öneli figürlerinden olan Essam al-Arian, “Bu dikkatleri Suriye üzerinden başka bir noktaya, Gazze’ye çekilmek için yapılmıştır” dedi. İsrail’in Suriye rejiminin yardımına gittiğini söylüyor veya savunuyor. Söyleyen de Müslüman Kardeşlerin önemli isimlerinden Essam al-Arian.
Türkiye, Mısır ve İran İsrail’e karşı çok sert demeçler verdiler. Ama Suriye konusunda da farklı politika izliyorlar. Bu ilginç bir durum değil mi?
Şimdi bu durum ayrı eksenlerden kaynaklanıyor. İsrail’e karşı benzeri bir tutum var, ortak bir tutum yok. Neden? İran burada kendi gündemi ile alakalı. Gündemi de, Irak’taki Nuri el Maliki yönetimi, Beşşar Esed ve Hizbullah’tan oluşuyor. Öbürleri İran açısından bir türev. Hatta Başbakan Erdoğan’ın ziyareti ile Mısır-Türkiye stratejik işbirliğine doğru gidilmeye çalışılıyor. İran bu durumu kendisine yönelik tehdit olarak algılıyor. Dolayısıyla iki şey birbirinden farklı. Daha önce bir tanesi Irak bir tanesi Suriye’de olmak üzere iki tane Baas Partisi vardı. İkisi de İsrail’e karşı olduğunu söylüyordu. Ama ona mukabil kendi aralarında kavgalıydılar. Şimdi de İran kendi gündemiyle alakalı. Dünyanın merkezine, bölgenin merkezine kendisini oturtturmuş, onun dışındaki her şey kullanılmaya hazır bir araçtan ibaret İran açısından. Ondan dolayı İsrail konusunda benzer tepkileri olsa da, Mısır ve Türkiye ile İran arasında bir ortaklık yok.
Son olarak, sizce İsrail’in saldırılar ne kadar daha sürer?
Fazla uzun süreceğini zannetmiyorum. Geçen saldırılar 22 gün sürmüştü. Herhâlde o kadar da sürmeyeceği kanaatindeyim. Kara harekâtı İsrail’e pahalıya mal olabilir. Seçim arifesinde İsrail’i zorlayabilir. Kara harekâtı konusunda mütereddidim. Uzun süreceğini zannetmiyorum.
on5yirmi5.com