İhvan’ı kapatma kararı kolay uygulanamaz

Olaylar
Engin Dinç’in röportajı  Mısır’da Müslüman Kardeşler teşkilatının resmi olarak kapatılacağı yönünde haberler geliyor. Son olarak böyle bir karar alındığı yarım ağız bir şekilde açıklandı. A...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı 

Mısır’da Müslüman Kardeşler teşkilatının resmi olarak kapatılacağı yönünde haberler geliyor. Son olarak böyle bir karar alındığı yarım ağız bir şekilde açıklandı. Ancak Müslüman Kardeşler’in Mısır’daki köklü tarihi böyle bir kararın nasıl uygulanacağı yönündeki soru işaretlerini artırdı. Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak’a, Müslüman Kardeşler’in kapatılma kararını ve bundan sonra Mısır’da neler olacağını sorduk. 

Mısır’da cunta, diktatör Hüsnü Mübarek’in oluşturduğu sistemin devamı için yaptıkları darbenin güçlenmesi özellikle İhvan mensuplarına karşı adeta bir cadı avı başlatmış durumda. İhvan’ın birçok üst düzey mensubu tutuklandı. Öncelikle bu tutuklamalar İhvan’a ne derece zarar verir? İhvan tarihinde bu derece büyük bir baskıyla en son ne zaman karşılaşmıştı?

İhvan bu baskı yıldırma, caydırma, suikastlere alışık. İlk kez olmuyor bu işler. Onun için değişen bir şey yok. Direniş bir şekilde devam edecek. Direnişin bir sivil bir de siyasi kanadı var. İhvanı kapatma kararı kolay uygulanacak bir olay değil. İhvanın gücü kayıtlı kişilerden ibaret de değil. İhvan sadece Mısırla başlayıp biten bir hareket de değil. Mısır İslam dünyasında ve Arap dünyasında, Afrika dünyasında İhvanla karşı karşıya gelmeyecek sadece. İhvan tüm dünyaya yayılmış bir hareket. Dolayısı ile İhvan diasporasındaki insanlar Mısır cuntasının karşısına Birleşmiş Milletler’de, Avrupa’da, Latin Amerika’da da çıkacak.

Diktatör yamağına Nobel barış ödülü veren bir anlayıştan, %1,5 büyüktür %51 den diyen bir demokrasiden söz ediyoruz. Darbeye darbe diyemeyen bir batının kafasını kuma sokarak görmezden geldiği bir trajikomik durum söz konusu. Mübarek’i serbest bırakan ve İhvanı yasaklamaya çalışan bir dikta rejiminden söz ediyoruz. Bu hainler de Mısır ordusunun mensubu güya. Bu ülkelerde ordular düşmana karşı değil, kendi halkını düşman gören bir anlayışın zebunudurlar. Darbeciler bu zihniyetteki kişilerdir ve CHP’nin Ergenekon avukatlığından sonra niye Esed ve Sisi’ye sahip çıktığı da şimdi daha iyi anlaşılıyor. Bu örnek olayda Mısır halkının kendilerine verdiği silahla, kendi halkına savaş açtığını görüyoruz.

Darbeci cuntanın, İhvan’ı legal olmaktan çıkararak, kapattığı yönünde iddialar olmasına rağmen böyle bir karar henüz kesinleşmedi. İhvan’ın kapatılması, dünyanın en önemli İslami hareketlerinden olan bu yapıya nasıl bir zarar verir? Böyle bir karar İhvan’ın Mısır’daki gücünü korumasına nasıl bir darbe vurur?

İhvan dün olduğu gibi bu günde varlığını bir şekilde gösterecektir, yarın da. Ve gelecek İhvan’ın olacak. Sanırım yarım ağız bir açıklama ile hem Mısır halkını, hem İhvanı, hem de dünyayı test ediyorlar. Açıklama daha sonra yapılacakmış. Yapabilirler. Ama bu işin hukuki, ahlaki bir tarafı yok. Elbette geçerliliği de olmayacak.

Mısır’da İhvan dışında darbeye karşı çıkanlar da var. Darbeci cunta, bu kesimler üzerindeki baskısını da sürdürüyor mu? Darbenin üzerinden 2 aya yakın bir süre geçtikten sonra, ‘darbeci cunta’nın arzuladığı güce ulaştığını söyleyebilir miyiz?

Bir şekilde bazı sol ve liberal gruplar Mursi’yi eleştirmeye başlamışlar. İhvana karşı cephede yer almışlardı. Son olarak Sisi’nin İsrail yanlısı politikaları, Baradey’in kendisini terketmesi ve eski diktatörü aklayarak serbest bırakmasından sonra bütün muhalefet, büyük ölçüde tekrar İhvan ve Mursi’den yana tavır aldı. Sisi yönetimi ciddiyetini kaybetti. Silah yoluyla iktidarı elinde tutmaya benzeyen bir banka soyguncusuna benziyor.

Mısır’da darbeye giden süreçte ekonominin kötü gidişi önemli bir yer tutuyordu. Darbeden sonra Mısır’da ekonominin daha da bozulduğu bir gerçek. Bu anlamda halkın darbecilere karşı tavrı nasıl? Körfez ülkelerinin Mısır’a yaptığı ekonomik yardımlar darbeciler için daha ne kadar can simidi olur?

Mısır’da ekonomi dışa vurmuş durumda. Ekonominin yarıya yakını zaten ordunun elindeydi. Mursi’yi boğmak için ekonomiyi bilerek sıkıntıya soktular. Şimdi ise ekonomiyi düze çıkartma imkanını kaybettiler. Suudi Arabistan ve diğer işbirlikçi ülkelerden gelen paraların ise nereye gittiği belli değil. Bunlar sadece katil değil, soyguncu. Bütün darbeciler gibi. CHP Türkiye’de de dün olduğu gibi bu günde darbecilerden yana. İçeride yetmedi şimdi de Suriye ve Mısır diktatörlerinin yanında yer aldı, onlarla işbirliğine gitti. Onların avukatlığını üslendi. Bundan sonra ilk gitmesi gereken yer Kuzey Kore.

Darbecilerin bölgedeki statükonun bu şekilde sürmesini istediğini biliyoruz. Sizce bölgede statüko daha ne kadar böyle gidebilir? Mısır’da yapılan darbe bölgedeki statükonun devamını garanti altına alabilir mi?

Mıısır diktatörlükten kurtulursaa bu diğer Arap ve Afrika ülkelerini de yakından etkileyecektir. Onun için birileri Sisi’yi kendini savunmak için savunuyor. Bu işler böyle ne kadar sürer. Her ülke bir yıl sürse sadece Arap ülkeleri 22 yıl sürer. Bu böyle olmayacaktır tabi. Mısır’dan sonra süreç hızlanacaktır. Bazı ülkelerde değişiklik aylar değil, günlerle sınırlı olacaktır. Mısır ve Suriye’de burada en önemli iki ülkedir.

Mısır’daki darbecilere Türkiye’nin sert tepkisi iki ülkenin devletler bazında arasının açılmasına neden oldu. Bu açıdan bakınca Mısır’la arasının açılması Türkiye’ye zarar verir mi? 

Yoo, Türkiye Mısır halkının, sadece Mısır halkının değil, bütün Müslüman halkların ve hatta mazlum milletlerin gönlünü kazandı. 40-50 diktatör ve onların uşaklarının öfkesinin bu anlamda fazla bir değeri yok. Türkiye 1,5 milyar Müslümanın çok büyük bir çoğunluğunun destek, dua ve güvenini kazanmış durumda. Diktatörleri de asıl endişelendiren bu değil mi zaten.

on5yirmi5.com