Halife Hafter amacına ulaşabilir mi?

Olaylar
Söylediği gibi tekfirci gruplarla mı mücadele ediyor, yoksa hedefi Mısır’ın darbe lideri Sisi gibi İhvan’ı bastırıp siyasi gücü ele geçirmek mi? 16 Mayıs Cuma günü Libya’daki ‘...
EMOJİLE

Söylediği gibi tekfirci gruplarla mı mücadele ediyor, yoksa hedefi Mısır’ın darbe lideri Sisi gibi İhvan’ı bastırıp siyasi gücü ele geçirmek mi?

16 Mayıs Cuma günü Libya’daki ‘radikal’ gruplara karşı operasyon başlattığını ilan eden emekli tümgeneral Halife Hafter birkaç gün sonra hedefine Libya’daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nı (İhvan) da ekledi. 21 Mayıs’ta yaptığı basın toplantısında ise ne ‘radikallerin’ ne de İhvan’ın adı geçiyordu, Hafter o gün doğrudan hükümeti hedef aldı. 

Peki Hafter’ın aklında ne var? Gözü ülkeyi silahlı aşırılık yanlısı gruplardan temizlemek mi, hükümeti devirip başa geçmek mi? 

Libyalı İslamcı siyasi aktivist ve politikacı Muhammed Busidra, gazeteci Abdülrezzak Dahiş, silahlı gruplar tarafından kaçırıldıktan sonra İngiltere’ye sığınan kadın hakları savunucusu Mejdulin Abayda ve siyasi analist ve tarihçi Farac Necm ülkede yaşananları Al Jazeera Türk’e değerlendirdi. 

Halife Hafter Libya’da darbe mi yapmaya çalışıyor?

Busidra : Öncelikle bir darbenin ne olduğunu tanımlamamız lazım. Darbe, eldeki gücü kullanarak zorla ülkenin yönetimini ele geçirmektir. Bu güç orduysa askeri darbe olur. Güç, ordudan farklı bir askeri güçse yine bir başka tür, yani milislerin askeri darbesi olur. Bu Hafter’in ilk darbe girişimi değil, bu üçüncü oldu. Devrimden hemen sonra devrimcileri tarafına alıp Geçici Meclis’e darbe yapmaya çalıştı ama onlar bunu reddetti.

İkinci kez şubat ayında Al Arabiya ve benzeri kanallarında çevirdiği tiyatro bildirisiyle ortaya çıktı. Şimdi ise terörle mücadele gerekçesiyle orduya ve silahlı kuvvetlere kendi saflarına katılmaya çağırıyor.

Dahiş: Askeri darbe demek çok kolay değil, askeri darbe meşru yollarla gelen bir siyasi yapıyı askeri tehditlerle düşürmek ve otoriteyi işgal etmek demek. Fakat bu Libya’da olmadı çünkü Libya’da öyle siyasi bir yapı yok. Bu yüzden askeri bir darbeden bahsetmemiz mantıklı bir şey değil. Şu an halk tarafından seçilen Ulusal Koalisyon hâlâ görevde ve bir daha oylama yapmadı. Bu yapı için oy kullanan insanlar şu an seçimler olsa asla oy kullanmayacaklardır. Tekrar seçimler yapılmadığına göre demek ki demokratik bir yapı da yok. Asıl sorun tekrar söylüyorum güvenlik sorunudur ve bu sorun tüm silahları toplamadan çözülmez.

Abayda: Hayır, bir darbe olarak nitelendirmiyorum, öncelikle bir darbenin darbe olması için bir meşruiyetin ortada olması gerekiyor. Libya’da şu an böyle bir meşruiyet kalmamış durumda. (Ulusal) Ordunun harekete geçmesi bir darbe olamaz çünkü ordu halkın sesini duyurmaya çalışıyor. Kongreyi istemiyorlar çünkü kongre süresini doldurdu. Geçen şubattan beri kongre yasal olmayan bir şekilde ülkeyi yönetiyor. Bu kongre meşruiyetini bir daha kazanmak için seçime gidebilirdi, görevlerini uzatmak için halka sorabilirlerdi. Ama onlar yönetime el koymuş durumda. 

7 Şubat’ta halk kongreye karşı sokaklara döküldü. Dolayısıyla o zamandan beri kongre meşruiyetini kaybetti. Sadece meşruiyeti değil yasallığını da kaybetti. Bu nedenle Hafter’in yapmış olduğu hamle hiç de bir darbe değil. Meşruiyetini kaybeden bu kurum terörü besleyen bir kurum. Kongre Libya’nın kaynaklarını, milisleri desteklemek için kullanıyor. Bunların arasında, yönetimin içinde olan gruplara tabi milisler ve hatta bazen içinde Tunus ve Cezayir gibi başka ülkelerden gelen terörist milisler var.

Libya’daki terörizme Hafter’den önce ABD savaş açtı. ABD’nin başkanı çıktı ve Derne’deki silahlı grupları, terörist olarak nitelendirdi. Bu silahlı gruplar uluslararası topluma rahatsızlık veriyor. Daha önce kaç kere Mısır’a silah kaçırmaya çalışan Libyalı gruplar yakalandı. Bunlar bölgede tehdit oluşturuyorlar. Büyükelçileri kaçırıyorlar, karşılığında da dünyaca terörist olarak ilan edilmiş kişilerin serbest bırakılmasını istiyorlar. Durum vahim, ordu mensuplarına da suikast düzenliyorlar.

Hafter halkın desteği olmasaydı başaramazdı. Aslında şimdiye kadar başardı da sayılmaz ama umarım başarır. Halkın elinde silah yok, tek başına silahlı milislere karşı duramaz. Milisler çok güçlü, finans kaynakları güçlü, elinde gelişmiş silahlar var ve meşruiyetini yitirmiş olan ulusal kongre, bu milisleri besliyor ki milisler kongreyi korusun ve yönetimde kalsın. 

Necm: Ben bunun bir darbe olduğunu düşünmüyorum. Şimdiki şartlarda kimsenin bir darbe yapabileceğini düşünmüyorum. Çünkü darbeler başladığından en fazla 24 saat içinde amacını gerçekleştirmiş olur.

Bu darbe fikri daha önce Al Arabiya kanalı tarafından bize şubatta empoze edilmişti. Ve o zaman da darbe girişimi yoktu. Şimdi ise Hafter, Bingazi’nin sınırlarında bir yerde tekfirci gruplarla çatışıyor fakat ülkenin yönetimini ele geçirmiş değil. Ve bugünkü şartlarda kimse Libya’yı tamamen kontrol edemez, buna devrimciler de dâhil.

Bence bir yönetimi değiştirmek için başvurulacak yöntem askeri müdahale değil. Libya’da en baştan bir yol haritası çizilmişti zaten; Ulusal Kongre’nin yerine planlara göre halk tarafından seçilmiş bir parlamento gelmesi gerek. En başta anlaşılan yoldan çıkmamak lazım, Libyalılar bunun üzerinde anlaşmışlardı ve bu şekilde değişim olması lazım.

Dolayısıyla Hafter’le fikir ayrılığını yaşadığımız nokta ’Nasıl’ konusunda.

Benim gibi birçok Libyalı, Ulusal Kongre’nin aciz bir performans sergilediğine inanıyor. Ama bu onu yok sayabileceğimiz anlamına gelmez. Ulusal Kongre’yi devreden çıkarması için seçimde sandıklara başvurmak lazım. 25 Haziran’daki seçimlerden sonra Ulusal Kongre’nin yerine bir parlamento gelecek ve ülkeyi yönetecek.

Hafter’i kimler destekliyor?

Busidra: Bence Hafter’e destek veren ülkeler Arap Baharı’ndan rahatsız olan ülkeler ve bunların arasında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Suudi Arabistan ve Batılı ülkeler var. Bu ülkeler Arap Baharı’nı bozmak istiyorlar ki ülkelerine sıçramasın.

Dahiş: Libya halkının büyük bölümü Hafter’e sempati duyuyor. İslami harekete karşı duran laik ve liberaller Haftar’ı destekleyen siyasi güçlerdir. Bu gruplar silahlı veya şiddete başvuran bir siyaset yapmıyorlar. Hafter de onların safını tutuyor ve destekliyor. Ancak yine de temkinliler.

Hafter Körfez ülkelerinden hiç destek almıyor aksine bu ülkeler Hafter’e temkinli yaklaşıyor. Çünkü Hafter’in nasıl hareket edeceği belirli değil. Yine de yakın zamanda bir maddi destek gelebilir.  

(Mısır’daki darbe lideri ve cumhurbaşkanı adayı) Sisi’den de henüz bir destek yok ama Mısırlılar zaten doğal olarak Libya’daki İslamcılardan korkuyorlar. Yine de resmi bir destek yok.

Abayda: Halk Hafter’in yaptıklarından çok mutlu. en azından cinayetlere ve kaçırmalara yani teröre artık tahammül edemeyen kesim çok mutlu. İnsanlar akşam saat 6’dan sonra sokağa çıkamaz oldu. Her yerde yolunu şaşırmış bir mermi sana isabet edebilir; bu insanlar kızları kaçırıyorlar.

Hafter’e destek veren belli bir halk platformu var. Ama ülkeler çapında Hafter’i kimin destekliyor olabileceğinden haberim yok. Fakat bizim desteğe ihtiyacımız var, en azından Libya’daki durumdan dolayı mağdur olan Mısır’ın yardım etmesi gerekiyor. Mısır’ın ordusu güçlü bir ordu, bölgenin en güçlü ordularından. 

Necm: Hafter’i kimin desteklediğini bilmiyorum. Hafter’in arkasında aralarında Körfez ülkelerinin de olduğu birçok ülke olduğu söylendi ama ona hiç somut bir kanıt bulamadım ben ve Libya’nın kimseden silah desteği almaya ihtiyacı yok, zaten Libya’da fazlaca silah var. 

Hafter önce  ‘teröristlere’ ve ‘tekfircilere’ karşı savaştığını söyledi, sonraki açıklamasında Müslüman Kardeşler’i hedef aldı. Hafter kime karşı savaşıyor?

“Biz Libya halkının bir parçasıyız. Eğer herhangi bir Müslüman Kardeşler üyesi ya da bir başkası terörist faaliyetlerde bulunduysa tutuklanmalıdır. Biz hukukun üstünde değiliz. Eğer Libya toprakları Haftar’ın kontrolündeyse ve halk bunu kabul ediyorsa biz de edeceğiz. Ama adalet istiyoruz, ortaya atılan suçlamalarla ilgili kanıt istiyoruz.”

Busidra: ‘Terörizm’ terimi ihtiyaca göre kullanılan bir terim. Bugünlerdeki durum, akşam bakarsın terörist olmuşsun, sabah kalkarsın ortalama bir insansın. İnsanların işine geldiği gibi nitelendirirler. Bu tanımlamayı 80’lerde George Bush kullanmaya başladı.

Libya’da ise özellikle Bingazi’de suikastler ve kaçırma olaylarının arkasında dört grup var:

Birincisi eski rejimin adamları; bunlar devrimi başlatan ordunun onurlu subaylarını öldürüyorlar, intikam peşindeler.

İkinci grup parayla çalışan suikastçılar, sabıkalılar ve hapisten firar edenler. Bunlar da kendilerini tutuklayanlardan intikam almak ve eski hesapları kapatmak için cinayet işliyorlar.

Üçüncü grup silahlı kuvvetlerin içinde. Şimdi Hafter’in yaptıklarına bakınca sanırım o cinayetleri kimin işlediği belli oldu. Özellikle savaş uçaklarını kullanan hava kuvvetleri subayları öldürüldü. Ve suçlu bizce Hafter’in kendisi çünkü karşısında duracak subayları yok etmek istiyor.

Dördüncü grup ise radikaller, yani tekfirciler.

Bu grupların hepsi terörist. Hafter’in önce sanırım Washington Post’a verdiği demeçte ülkeyi teröristlerden temizlemek istediğini söyledi. Daha sonra ise Şark-ül Avsat’a ülkeyi Müslüman Kardeşler’den temizlemek istediğini söyledi. Hafter aslında karşısındakine göre lafını çeviriyor. Onun asıl amacı yönetime ulaşmaktır. Dün (21 Mayıs) yaptığı konuşmada  başkanlık konseyi kurduğunu anlatırken terörle mücadeleden hiç söz etmedi. Hafter sadece ulusal kongreyi devirmek istiyor.

Dahiş: Elbette radikal gruplara karşı savaşıyor. Ordu içinde de destek toplamak için radikallere karşı savaşma sloganıyla çıktı. İnsanlar bu radikalleri istemiyor. Radikal ve aşırı gruplar Libya’daki sorunların kaynağıdır. Suikastler, kaçırmalar ve tüm güvenlik sorunlarını onlar üstleniyor, zaten bu yüzden Hafter büyük destek gördü.  

Abayda: Libya yönetimindekiler ve özellikle Müslüman Kardeşler ve terörist İslamcılar daha doğrusu İslamcı olduğunu iddia eden gruplar, Libya halkını korkutmaya çalışıyor. Bu askeri bir darbe diyorlar fakat askeri darbenin belli temel noktaları, ilkeleri var ve bunların hiçbiri bu durumda yok. Ulusal Kongre meşruiyetini tamamen yitirmiş durumda ve dolayısıyla ona karşı yapılan hamle bir darbe olamaz. Özetle Libya’da askeri darbe girişimi falan yok, ülkeyi her gün sömüren, Libyalıların kanını akıtan milislere karşı yapılan bir savaş var. Teröristlere karşı bir savaş var o kadar basit.

Necm: Bence Hafter, Müslüman Kardeşler’e karşı bir tutum almakla büyük bir hata yapmış oldu. Müslüman Kardeşler bir siyasi taraf, onları yok sayamazsın. 

Hafter amacına ulaşabilir mi?

Busidra: Bence bu hamle bizim devrimin hayrına oldu. İnsanların maskelerini düşürmüş oldu. Devrimci kılığına girip hâlâ Kaddafi’nin zihniyetinde olanlar ortaya çıkmış oldu. Hafter kıyamet günü kopmadan amacına ulaşamayacak. Fakat biz yine ülkeyi yatıştırmaya çalışıyoruz çünkü Libyalılar savaş meydanına indi mi çok agresif bir tavır sergileyebilir. Hafter genç çocukları topladı ve onları Bingazi’yi teröristlerden temizleyeceğine ikna etti. Fakat onlar savaşa indiklerinde karşılarında eğitilmiş ve tecrübeli devrimciler buldu. Hafter’in güçlerinde çok sayıda ölü ve yaralı olunca, Hafter ölü ve yaralıları arkasında bırakarak savaş meydanından kaçtı. Yaralıları hastanelere ulaştıran yine devrimciler oldu ve Hafter mağlup oldu. Medyada izlediğiniz Hafter’e destek verenlerle ilgili haberler sadece medyanın yaratmaya çalıştığı bir dava ve bunun gerçek dünyada yeri yok.

Dahiş: Bu soruyu cevaplamak için asıl Libya halkının şu an temelde ne istediğini anlatmamız lazım. Libyalılar temel olarak güvenlik ve istikrar istiyor. Libya’da aşırı derecede silah sorunu var. Bu silahların dağılması Libya’nın temel sorunlarına yol açtı. Bunun yanında siyasi, ekonomi ve sosyal olarak ciddi derecede sorunlar var. Hafter bütün bu sorunları bitirmek için silahları toplamak istedi, dolayısıyla halktan sempati kazandı. Tabii ki kimsenin gerçek niyetini bilmiyoruz fakat şimdiye kadar böyle söylüyor ve bu şekilde görünüyor. Olması gereken şey, ordunun tüm silahlı grupların elinden silahları toplaması. Fakat bu nasıl gerçekleşecek? Bu Libya’yı bir yol ayrımında bırakır. Haftar bunu gerçekleştirmek için devam ederse tüm Libya halkının desteğini kazanacak fakat yolunu, rotasını değiştirirse o zaman sorun olur. 

Abayda: Libya terör tehlikesiyle karşı karşıya. Ve bu tehlikeyi ortadan kaldırmak aslında ordunun görevi. Hafter kendi işini yapıyor. Neden bir ülkenin ordusu olur? Onu korumak için ama Hafter’in yönetime ulaşmak isteyip istememesi onun verebileceği bir karar değil, bu halka ait bir karar. 2011 yılındaki devrimden sonra artık kimse halkın kabulü olmadan yönetime ulaşamaz, halk buna izin vermez; diktatörlükle gelen yönetimi kabul edemez.

Necm: Hedefi Müslüman Kardeşler’i bitirmekse onu yapamayacak. Tekfircilere gelecek olursak onlar Müslüman Kadeşler’i bile tekfir ediyorlar yani Müslüman Kardeşler’in kâfir olduklarını söylüyorlar. Bu tekfirci grupların devlet tarafından bitirilmeleri lazım ve onları bitirmek bir günlük iş değil, zaman alacak, halkı bilinçlendirerek çözülebilecek bir problem.