Gençlerin Protestosu Selanik’te

Olaylar
Yunanistan’daki ekonomik krizin aynı şiddette sürmesi ve tüm uğraşlara rağmen ülkenin hâlâ iflasın eşiğinden dönememesi, çeşitli iş dallarındaki protesto eylemlerinin artmasnıa yol a...
EMOJİLE

Yunanistan’daki ekonomik krizin aynı şiddette sürmesi ve tüm uğraşlara rağmen ülkenin hâlâ iflasın eşiğinden dönememesi, çeşitli iş dallarındaki protesto eylemlerinin artmasnıa yol açtı. Başbakan Yorgo Papandreu’nun cumartesi günü, uluslararası ticaret fuarının açılışına katılacağı Selanik kenti işçi ve memur sendikalarının kuşatması altında bulunuyor.

Protesto eylemlerine, işçi ve memur sendikalarından başka sol eğilimli siyasi partilerin gençlik kolları, eğitim yasasına karşı çıkan üniversite öğrenci dernekleri, taksi ve kamyon sürücüleri, Atina’daki parlamento önünde sürekli toplanan “öfkeli vatandaşlar”,  her eylemde her yeri kırıp döken “iktidar karşıtları” ve KDV oranı yüzde 10’dan yüzde 23’e çıkartılan lokanta sahipleri de katılacak.

Aynı protesto eylemlerine maaşları kısılan polis memurları sendikası ile kümeden düşürülen Herakles futbol takımının fanatik taraftarlarının da yer alması ilginç bir tablo sergileyecek.

Yaklaşık 7 bin tam teçhizatlı polis tarafından koruma altına alınan Selanik kentindeki eylemler, Komünist Parti (KKE) yayın organı “Rizospastis” gazetesinin manşetine göre kenti "cehenneme  dönüştürecek."

İşsizlik ve piyasadaki durgunluk had safhada

Yunan İstatistik Kurumu’na göre işsizlik kriz yüzünden yüzde 16’lara çıkararak yeni bir rekor daha kırdı. Kuruma göre günde ortalama 693 kişinin işten çıkartılmasına yol açan bu duruma karşı gerekli önlemler alınmazsa, işsizlik oranı 2012’de yüzde 25’lere tırmanacak.

Dükkan sahiplerinin de aynı hazin durumda oldukları ortaya çıkıyor. 2010-2011 yılları arasında tüm ülkede 68 bin iş yerinin kapandığı ve “aynı durum devam ederse”, 2012 yılında bu sayıya 53 bin iş yerinin daha eklenebileceği belirtiliyor.

Hükümetin iddiası

Pazartesi günü açılacak olan ilk ve orta öğretim okullarında okutulacak ders kitaplarını bile zamanında bastıramayan Yunan hükümeti ise bir çok cephede mücadelesini sürdürüyor. 

Bu çerçevede:

– Yunan devletine 30 milyar euro borcu olan, ancak çoğu kapanmış olan şirketlerin adları açıklandı. Bunların en başında 1 milyar 200 milyon euro ile Devlet Demir Yolları (OSE) geliyor. Hükümet, diğer sorunlu kamu şirketleri gibi OSE’yi de özelleştirme kapsamına aldı.

– İstatistik Kurumu, tüm ülkede 700 binden fazla insanın “malül maaşı” aldığı açıklandı. Çalışma Bakanı Yorgo Kutrumanis “savaş döneminde bile bu kadar çok sakat olmamıştı” ifadesinden yola çıkarak “özürlü” oldukları gerekçesiyle devletten maaş alan bu kişilerin “teker teker gözden geçirileceğini” açıkladı.

– Aynı şekilde memur fazlasının azaltılması amacıyla 200 bin memurun “performansları” da yeniden gözden geçirilecek ve performans göstermeyen 20 bin memura kendilerine yeni bir iş sahası bulana kadar 12 ay süreyle maaşlarının yüzde 60’ı ödenecek.

– Ekonomi Bakanı Evangelos Venizelos’un, özelleştirmelerin derhal başlatılacağı, memur sayısının azaltılacağı, devlet harcamalarının daha da kısılacağı, vergi toplama işlemlerinin hızlandırılacağı şeklindeki son açıklamaları Yunanistan’a mali yardımında bulunan Avrupa Merkez Bankası ve IMF’yi “kısmen” tatmin etti. Ancak eylül ayı sonunda Yunanistan’a verilmesi beklenen ve 8 milyar euro’ya tekabül eden mali yardım paketinin 6’ıncı diliminin verilip verilmeyeceği, önümüzdeki hafta tekrar Atina’ya gelecek olan  Avrupa Merkez Bankası ve IMF müfettişlerinin alacağı karardan sonra açıklığa kavuşacak.

"Savaştan çıkmış gibi"

Yunanistan’ın ekonomik krizi bir türlü atlatamaması, üyesi olduğu AB ülkeleri arasında da huzursuzluk yaratmayı sürdürüyor. Yunanistan’ın mali yardımlar karşılığında üstlendiği “özelleştirme” gibi yükümlülüklerini yerine getirmezse mali yardımların kesileceği, Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble gibi resmi ağızlardan da çıkmaya başladı.

Yunan Mega TV yorumcusu Pavlos Tsimas, “Yunanistan’ın AB içinde sürekli itibar kaybettiğini çünkü aldığı önlemleri hayata geçirmekte zorlanmakla İrlanda ve Portekiz’in yine gerisinde kaldığını” belirtirken devlet hazinesinin hazin halinin “ancak savaştan yenik çıkan bir devlete yakışabileceği” görüşünü savunması dikkatleri çekti.

Deutsche Welle