Çobanın keşfettiği maden, bölgenin kaderini değiştirdi

Olaylar
Konya’nın Seydişehir ilçesine bağlı, daha önce köy statüsünde olan Madenli Mahallesi’nde 1960 yılında bir çobanın keçilerini otlatırken tesadüfen bulduğu alüminyum madeni, bölgenin kalkınm...
EMOJİLE

Konya’nın Seydişehir ilçesine bağlı, daha önce köy statüsünde olan Madenli Mahallesi’nde 1960 yılında bir çobanın keçilerini otlatırken tesadüfen bulduğu alüminyum madeni, bölgenin kalkınmasında büyük rol oynadı.

Çobanlık yapan Mümin Demiroğlu, o yıllarda adı “Keçili” olan köyün yaklaşık 3 kilometre uzağında bulduğu taşları, ilçedeki Maden Tetkik ve Arama (MTA) kurumu yetkililerine gösterdi. Taşların alüminyum boksit olduğunu tespit eden uzmanlar, çevrede geniş çaplı araştırma yaptı.

Seydişehir’e 1969’da fabrika kuruldu

Maden rezervinin sanayide işlenebilecek kalitede olduğunun tespit edilmesi üzerine, Seydişehir’de bir fabrika kurulması ve bulunan boksit cevherinin değerlendirilmesi amacıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Birliği (SSCB) adına Tiajpromexport, Türkiye Cumhuriyeti adına Etibank Genel Müdürlüğü arasında ticari anlaşma imzalandı.

1969’da kurulan fabrika, uzun yıllar Türkiye’nin alüminyum ihtiyacının önemli bölümünü karşıladı. Boksit cevherinin bulunması üzerine adı “Madenli” olarak değiştirilen köyde yaşayanların istihdamını sağlayan fabrika, yine başta Seydişehir olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinden insanı iş sahibi yaptı.

Özelleştirme kapsamında 2005 yılında Cengiz Holding bünyesine dahil edilen fabrikada, Türkiye’nin yıllık yaklaşık 600 bin ton olan alüminyum ihtiyacının 82 bin tonu üretiliyor.

“Mümin amcamız farklı bir taş bulunca MTA’ya haber etmiş”

Maden ocağında saha başçavuşluğu ve kepçe operatörlüğü yaparak emekli olan Hayrettin Eker, AA muhabirine, madenin ilk bulunduğu yerin köye yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki Mortaş mevkisi olduğunu söyledi.

Madenin, çobanlık yapan Mümin Demiroğlu tarafından bulunduğunu anlatan Eker, “Köyde 1960’lı yıllarda çobanlık yapan Mümin amcamız farklı bir taş bulunca durumu MTA yetkililerine haber etmiş. Yetkililer de gelip inceleme yaptıktan sonra bulunan madenin alüminyum boksit olduğunu tespit etmiş.” dedi.

Maden mühendislerinin çalışmaları neticesinde bölgede 3 farklı yerde alüminyum boksit rezervi olduğunun belirlendiğini aktaran Eker, Keçili köyünün isminin de madenin çıkarılmaya başlanmasıyla 1972 yılında Madenli olarak değiştirildiğini bildirdi.

Köyün en önemli geçim kaynağı oldu

Eker, maden ocaklarının kurulup rezervin çıkarılmaya başlanmasıyla, madenciliğin köyün en önemli iş alanlarından biri olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

“Köy halkının yüzde 80’i 1970’lerden itibaren bu madenlerde çalışarak geçimini sağlamaya başladı. Devlet tarafından işletilirken yaklaşık bin 500 kişi köyümüzden istihdam ediliyordu. Mahallemiz ve Seydişehir’in yanı sıra Türkiye’nin çeşitli illerinden çalışmaya gelen birçok insan vardı. Daha sonra 2005 yılında özelleşti.”

Madende çalışan babasının, 1977’de bindiği servisin kaza yapması sonucu vefat ettiğini anlatan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Babamın vefatının ardından ben de madende çalışmaya başladım. Eti Alüminyum tesislerinin özelleşme yılı olan 2005’e kadar saha çavuşu ve iş makinesi operatörü olarak bu madenlerde çalıştım. Belirli bir zamandan sonra insan gücü, teknolojinin de ilerlemesiyle yerini makine gücüne bıraktı. Tabii ki özelleştikten sonra da mahallelimiz istihdam edilmeye devam etti.”

Eker, birçok insanın iş bulmasında ve bölgenin kalkınmasında önemli paya sahip Mümin Demiroğlu’nu her zaman hayırla yad ettiklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Mümin Demiroğlu mahalleli tarafından çok sevilen bir kişiydi. Çok bilgili bir amcamızdı. Askerlik yaptığı dönemde kendini okumaya adadığı söylenir. Buradaki insanlar onun sayesinde çok ekmek yedi. Kendisi de burada kurulan maden galerisinden güvenlik görevlisi olarak emekli oldu. 2013 yılında 92 yaşındayken vefat etti. Seydişehir ilçesindeki Akyol Mezarlığı’na defnedildi. Allah rahmet eylesin.”

Mahalleli kazma kürekle yol açtı

Madenli Mahallesi Muhtarı Muammer Yüksel de boksit cevherinin bulunmasıyla hem mahallenin hem de Seydişehir’in çehresinin değiştiğini vurguladı.

Yöre insanının o tarihten sonra iş bulma konusunda hiç zorlanmadığına işaret eden Yüksel, şunları kaydetti:

“Maden ocakları ve işlendiği fabrika, mahallelimiz tarafından istihdam konusunda en çok tercih edilen kurum haline geldi. İnsanımız kurulan maden ocaklarında sadece çalışmakla kalmayıp, ocakların açıldığı ilk yıllarda madenin taşınmasını sağlamak için kazma-kürekle yol açılmasına da yardım etti. Özelleştikten sonra da bizim insanımız çalışmaya devam etti. Şu anda da fabrika bünyesinde çeşitli iş kollarında çalışmaya devam eden insanlarımız var.”

Pencere profilinden uçaklara geniş kullanım yelpazesi

Özelleştirildiği dönemde kapanma aşamasında olan Eti Alüminyum AŞ, özelleştiği günden bugüne kadar 580 milyon dolarlık yatırımla neredeyse baştan inşa edildi. Konya’nın Seydişehir ilçesindeki işletmede şu anda Türkiye’nin alüminyum ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’u karşılanıyor. Üç yıl önce devreye giren yeni teknoloji sayesinde üretim kapasitesi 82 bin tona çıkarıldı.

Tesiste alüminyum külçe, t-ingot, yuvarlak ingot, yassı ingot, alaşımlı külçe, sıcak rulo, levha, şerit ve benzeri ürünlerin üretimi ile satışı yapılıyor.

Eti Alüminyum AŞ’nin ürünleri, Avrupa’nın pek çok yerinde pencere profillerinden uçaklara, geniş bir yelpazede kendine kullanım alanı buluyor. Alüminyum hidroksit ve alüminyum oksit gibi yan ürünlerin de satışını gerçekleştiren tesis, bu ürünlerden yılda 400 bin tona yakın miktarda üretip 75 ülkeye ihracat yapıyor.

Ayrıca tesis, İstanbul Sanayi Odası’nca açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde sürekli kendisine yer buluyor.