Boşnak ajan’dan çarpıcı iddialar

Olaylar
Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA adına yıllardır başta Alman olmak üzere Avrupalı politikacıları ve şirketleri gizlice dinlediği ve haklarında bilgi topladığı yönündeki haberler yüzünden eleştirile...
EMOJİLE

Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA adına yıllardır başta Alman olmak üzere Avrupalı politikacıları ve şirketleri gizlice dinlediği ve haklarında bilgi topladığı yönündeki haberler yüzünden eleştirilerin odak noktasında olan Alman Dış İstihbarat Servisi BND’den sonra şimdi de iç istihbarat teşkilatı Anayasayı Koruma Örgütü Verfassungschutz’e yönelik ağır suçlamalar gündeme damgasını vurdu.

‘Terör-Made in Germany’ adıyla çıkan ve eski radikal İslamcı İrfan Peci’nin kaleme aldığı kitapdaki iddialar iç istihbarat teşkilatını büyük töhmet altında bırakıyor. Bosna kökenli 26 yaşındaki İrfan Peci, 2000’li yılların ortasında Berlin’de radikal İslamcı gruplara katıldığını, o dönemde internet üzerinden cihatçı propaganda yapan ‘Global İslami Medya Cephesi’ adlı grubta liderlik yaptığını, 2008 yılında ‘şiddet eylemlerine destek’ suçundan tutuklandığını ve istihbarat teşkilatının 2009 yılında bulunduğu cezaevinde kendisi ile bağlantı kurarak, serbest bırakılması karşılığında ajanlık önerdiğini iddia ediyor.

2009 kışında istihbarat örgütü adına 1400 Euro aylık maaş karşılığında muhbir olarak çalışmaya başladığını aktaran İrfan Peci, bilgi aktarımı için aldığı para miktarının kısa bir süre sonra 3000 Euroya çıktığını, teşkilatın ev kirasını ve seyahat gibi ekstra harcamalarını da üstlendiğini belirtiyor. Eski muhbir bu dönemde ‘Alman Taliban Mücahitleri’ isimli Berlin merkezli bir grupta da yer aldığını, söz konusu grubun El Kaide ile ilişkide olduğunu ve iç istihbarat teşkilatından aldığı ekstra ödenekleri, El Kaide ile irtibattaki kişilerin güvenini kazanabilmek için bu kişilere aktardığını anlatıyor. Kitabında başta ‘Alman Taliban Mücahitleri’ örgütü gibi radikal İslamcı gruplarda faal olanların cep telefon numaralarını ve fotoğraflarını istihbarattaki elemanlara teslim ettiğini yazan İrfan Peci, 2010 yılında Bosna’da radikal İslamcı bir grubun terör kampına katılarak eğitim aldığını da açıklıyor.

Peci’nin iç istihbarat teşkilatına yönelik bir başka iddiası Temmuz 2010’da radikal İslamist tanıdıkları ile bir metro istasyonunda karşılaştıkları bir ABD askerini dövüp ağır yaraladıkları, ancak kendisinin deşifre olmaması için bağlı bulunduğu istihbarat şefinin olayı polise kapattırdığı şeklinde. ‘Alman istihbaratı James Bond gibi bir yaşam sürmeme olanak sağladı ve destek verdi’ şeklinde o dönemdeki yaşamını özetleyen ve radikal İslamcı gruplarla bağlantısını kopardığını, bu gibi gruplara katılmayı düşünen egnçleri uyarmak için kitabı yazdığını anlatan İrfan Peci, ‘Global İslami Medya Cephesi’ adlı gruba yönelik bir operasyon sonrasında 2010 sonbaharında deşifre olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını ve o yüzden muhbirlik işinin sona erdiğini de öne sürüyor.

Kitabın yayınlanması sonrası iç istihbarat teşkilatı Anayasayı Koruma Örgütü konuyla ilgili açıklama yapmayı red ederken, Federal Başsavcılık İrfan Peci’nin söz konusu dönemde iç istihbarat teşkilatının ajanı olduğunu doğruladı. Berlin’de konuyla ilgili yorumlarda, istihbarat örgütünün Peci’ye verdiği maaşın ‘teröre mali destek’ olduğu ve ‘terör faaliyetlerinin devletin parası ile finansmanın suç teşkil ettiği’ vurgulandı. Amerikan askerinin dövülmesi olayında istihbarat teşkilatının ‘bilinçli bir şekilde bir suçun üzerini örttüğü’ ifade edilirken, başsavcılığın istihbarat örgütünde konunun sorumlularına karşı harekete geçmesi gerektiği de belirtildi.

VOA’nın haberine göre sekizi Türk dokuz göçmeni ve bir Alman polisi öldüren Neonazi NSU terör örgütüyle ilgili soruşturma da, Thüringen ve Sachsen eyaletlerinin iç istihbarat dairelerinin aşırı sağcı gruplar içerisinde paralı muhbirleri bulunduğu ve söz konusu cinayetleri işleyen Neonazilerin istihbarat tarafından yıllarca izlendikleri, cinayetlerin bilinmesine rağmen tutuklama girişimde bulunmadıkları iddiaları gündeme gelmişti. 2012’de NSU ile ilgili bazı dasyaların ve belgelerin yakılarak imha edildiğinin ortaya çıkmasından sonra ise, istihbarat örgütünün başkanı Heinz Fromm istifa etmek zorunda kalmıştı.