Aylan göçmen dramının simgesi oldu

Olaylar
Bodrum’da cansız bedeni sahile vuran üç yaşındaki Aylan’ın görüntüleri, Suriye’de dört yıldır süregelen savaşın korkunç yüzünü ve Suriyeli göçmenlerin yaşadığı insanlık dramını bir k...
EMOJİLE

Bodrum’da cansız bedeni sahile vuran üç yaşındaki Aylan’ın görüntüleri, Suriye’de dört yıldır süregelen savaşın korkunç yüzünü ve Suriyeli göçmenlerin yaşadığı insanlık dramını bir kez daha ortaya koyarken, uluslararası toplumun tepkisini çekti.
Başta Avrupa olmak üzere ABD ve Ortadoğu’dan çok sayıda yetkili, görüntülerin uluslararası basında geniş yer bulması üzerine konuyla ilgili açıklamalar yaptı.
AB’nin büyük ortakları Almanya ve İngiltere’de hükümet yetkilileri görüntüler karşısında sessiz kalmayı tercih ederken, İspanya, Fransa ve İtalya yönetimleri fikirlerini açıklıkla ortaya koydu.
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, Aylan’ın görüntüleriyle ilgili olarak ‘dramatik ve tüyler ürpertici’ yorumunda bulundu ve AB’deki göçmen krizinin, bir an önce ele alınması gereken çok önemli bir konu olduğunu söyledi.
Fransa Başbakanı Manuel Valls da Avrupa’nın kaçak göç konusunda acilen harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Valls, şahsi sosyal paylaşımına, Türk güvenlik görevlisinin kucağındaki Suriyeli Aylan’ın fotoğrafını ekleyerek ‘Acilen harekete geçmek gerekiyor. Avrupa’nın acilen seferber olması şart’ ifadesini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Başbakan Manuel Valls ve ilgili bakanları göç konusunu görüşme üzere Elysee Sarayı’nda toplantıya çağırdı. Hollande, Bodrum’da Suriyeli çocuğun sahile vuran cansız bedeninin fotoğrafının, tüm dünyada sorumluluk bilinci uyandırması gerektiğini vurguladı.
Hiç fotoğrafı çekilmemiş ve gelecekte Avrupa’ya geçmeye çalışırken ölecek kurbanları düşünmeden edemediğini belirten Hollande, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı Avrupalı liderlerle telefonda görüştüğünü söyledi ve ‘O fotoğraf tüm dünyanın gündemiydi. O kare, aynı zamanda göçmenlere karşı sorumlulukları da hatırlatmalı’ diye konuştu.
İtalya Başbakanı Matteo Renzi de ‘Her şeyden, başbakanlığımdan önce bir baba olarak, sahildeki bebeğin fotoğrafları yüreğimi burktu’ diyerek Avrupa’nın ‘köklü müdahaleleri içeren küresel bir stratejiyle hareket etmesi gerektiğinin’ altını çizdi.

Fransa ve İngiltere’de tepkiler ve hükümete yönelik eleştiriler

Fransa’da iktidarın yanı sıra ana muhalefetteki Cumhuriyetçiler Partisi’nin önemli isimleri, Suriyeli çocuğun fotoğrafından derin üzüntü duyduklarını dile getirdi.
Cumhuriyetçiler Partisi Başkan Yardımcısı Nathalie Kosciusko-Morizet ve yine partinin önemli isimlerinden eski Başbakan François Fillon, Fransa’daki iktidarın göç dramı karşısında daha sorumlu politika izlemesini istedi.
Avrupa’da, göçmen politikası konusunda iktidara yönelik ülke içinde en sert eleştiriler İngiltere’de yapıldı.

Küçük Aylan’ın İngiltere gündeminde geniş yankı bulan fotoğraflarının ardından Başbakan David Cameron’a AB’nin karşı karşıya olduğu kaçak göçmen krizine çözüm kapsamında daha aktif rol alması için yapılan çağrılar çığ gibi büyüdü.
İngiliz hükümetini geçen yaz İsrail’in Gazze saldırılarına tepki göstermemekle eleştirerek hükümetin Gazze politikaları nedeniyle İngiltere Dışişleri Bakanlığının İnanç ve Toplumlardan Sorumlu Bakan Yardımcısı görevinden istifa eden Barones Sayeeda Warsi, İngiltere’nin kriz dönemlerinde her zaman yardım elini uzattığını vurgulayarak ‘İngiltere artık, Avrupa’ya, ‘sırtınızdaki yükü alacağız’ demeli’ dedi.
Cameron’ın liderliğindeki Muhafazakar Parti’nin bazı üyeleri de Cameron’ın krize yaklaşımını eleştirdi.

Muhafazakar Partili milletvekili David Burrowes, ülkesinin ‘yüzlerce değil, binlerce sığınmacıyı’ kabul etmesi gerektiğine işarat ederken bir diğer Muhafazakar Partili milletvekili Johnny Mercer can yelekleriyle çocuklarını su üstünde tutmaya çalışan annelerin, Birleşik Krallık’ın hoş karşılanmayacakları bir yer olduğunu düşünmemeleri gerektiğini söyledi.

Yine Muhafazakar Parti üyelerinden Nadhim Zahawi, fotoğraftan dolayı herkesin utanması gerektiğini belirterek ‘Suriye’de başarısız olduk. Çok üzgünüm küçük melek. Huzur içinde uyu’ ifadesini kullandı.
BM Genel Sekreterliği Uluslararası Göç Özel Temsilcisi Peter Sutherland de Avrupa’nın daha önce böylesine bir insani krizi tecrübe etmediğini ve İngiltere’nin çözüm için daha fazlasını yapabileceğini belirtirken, Britanya Müslüman Konseyi (MCB) Genel Sekreteri Shuja Shafi, İngiliz yetkililere ve ülkedeki Müslüman topluma çağrıda bulundu.
Shafi çağrısında, Bodrum’da sahile vuran Suriyeli çocuğun fotoğrafının herkesi dehşete düşürdüğü vurgulayarak ‘İngiltere’nin payına düşen göçmenlere kapılarını açtığından emin olmalıyız. Sınırları açın demiyoruz, kalplerinizi açın. Tüm Müslüman derneklere ve ailelere, İngiltere’ye gelen göçmenlere yardımcı olması için ellerinden geleni yapmaları çağrısında bulunuyorum’ dedi.

İngiltere’de 7 Mayıs’ta düzenlenen genel seçimin ardından parti liderliğinden istifa eden Ed Miliband’ın yerine İşçi Partisi’nde genel başkanlık için yarışan isimlerden Andy Burnham da ‘Cameron, bu krize sırtını dönmeye devam edemez. Liderliğini göstermeli ve İngiltere’nin her zaman olduğu gibi savunmasız kişilere sığınma sağlama konusundaki itibarını düzeltmeli’ diye konuştu.

Bu arada, fotoğrafın dün tüm dünyayı sarsmasıyla başlatılan ve daha fazla Suriyelinin İngiltere’ye alınması için İngiliz hükümetine çağrıda bulunulan imza kampanyasına destek verenlerin sayısı 280 bini aştı.

Fransa ve Almanya’dan yeni düzenlemeler için ortak girişim kararı

Küçük Aylan’ın fotoğraflarının gözler önüne serdiği insanlık dramı üzerine Almanya ve Fransa, göçmen politikasında yeni düzenlemeler için ortak girişim başlatma kararı aldı.
Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Hollande ve Merkel’in Avrupa’ya göç akını konusunda yaptıkları telefon görüşmesinde, krizin çözümü için ortak girişim başlatma kararı aldığını açıkladı. Ortak girişimin, göçmenlerin kabulünün organizasyonu ve yine göçmenlerin adil bir şekilde AB üyesi ülkelere dağıtımını içerdiği belirtildi.
İngiltere Başbakan Cameron da AB’nin karşı karşıya olduğu kaçak göçmen krizine çözüm kapsamında ülkesinin daha aktif rol alması için kendisine yapılan ulusal ve uluslararası çağrıların ardından sessizliğini bozarak İngiltere’nin ‘ahlaki sorumluluklarını yerine getireceğini’ ve binlerce sığınmacıyı daha kabul edeceklerini söyledi.

Göçmen krizinde zor günler geçiren Macaristan’dan AB politikalarına destek

Son günlerde Batı Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenlerin akınına uğrayan Macaristan’dan, göçmen politikaları eleştirilen AB ülkelerine destek gelirken, meselenin, Avrupa’nın değil Almanya’nın sorunu olduğu yorumu geldi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’ndaki görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, ‘Problem, Avrupa problemi değil. Problem, Almanya problemi. Kimse Macaristan’da kalmak istemiyor’ dedi.

Ülkelerinde çok sayıda Müslüman nüfus istemediklerini belirten Orban, göçmenlerin Macaristan’a girmesi durumunda kayıt altına alınacağını, bunun yasal zorunluluk olduğunu ve sınırı korumak zorunda olduklarını belirterek AB üyelerine destek verdi.
Orban, ‘Mülteciler, ülkelerine yakın yerlerde kalmalılar. Tek çözüm bu. İnsanları barış sağlanana kadar ülkelerine yakında tutmak. Bizim, Türkiye, Ürdün ve diğer göçmen olan ülkelere para göndermemiz gerekli. Buraya getirmek sorunu çözmüyor. Bu parayı da AB verecek tabii ki’ diye konuştu.

ABD topu Avrupa’ya attı

Küçük Aylan’ın fotoğrafları Beyaz Saray’ın da gündemine oturdu. Beyaz Saray’da gazeteciler, Washington yönetiminin Suriye politikasını ve neden az sayıda sığınmacı kabul ettiğini sorguladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, ABD Başkanı Barack Obama’nın, ülkesinin Suriye’de daha fazlasını yapması gerektiğini düşünüp düşünmediği hakkında ısrarlı soruları karşısında topu Avrupa ülkelerine attı.

Earnest, ‘ABD neden daha fazla sığınmacıyı kabul etmeye açık değil’ şeklindeki soruya ‘Çünkü Avrupa’nın bu sorunu ele alabilecek kapasitesi var ve ABD de Avrupalı ortaklarının yanında duruyor. ABD’nin Avrupa’daki dost ve müttefiklerine sunabileceği çok çeşitli yardımlar bulunuyor ve bunları yapmaya hazırız’ yanıtını verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner da Avrupa’daki ‘çok üzücü ve yürek parçalayıcı fotoğraflar nedeniyle şoke olduklarını’ ifade ederek bu tür göçmenlik sorunlarında hayatların korunması ve kurtarılmasına odaklanılması gerektiğini, AB’nin konuyla ilgili toplantı kararı almasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

Ortadoğu’dan yükselen sesler

Aylan’ın fotoğrafları, Ortadoğu’da da büyük üzüntüyle karşılandı.
Dünya Müslüman Alimler Birliği açıklamasında, Arap ve İslam ülkelerine Suriyeli sığınmacıları barındırma çağrısında bulunularak Suriyeli göçmenlerin karşılaştığı trajik durum ve bundan kaynaklanan ölümler, denizde boğulmalar ve sınırlarda aşağılanmaların üzüntü ve endişeyle takip edildiği belirtildi.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani de Aylan ile üç yaşındaki erkek kardeşi Galip için taziye mesajı yayımladı. Barzani, ‘Denizde boğulan Kobanili çocuğun görüntüsü yürek yakıcıdır. Bütün dünya bundan sorumludur. Bu mazlumluğun sona ermesi için çaba göstermelidir’ ifadesini kullandı.
Sığınmacılara yurtlarını terk etmemeleri, uluslararası topluma da gerekli insani yardımı yapmaları çağrısında bulunan Barzani, ‘İnsanlarımız topraklarını terk etmesin. Masum insanlara yapılan zulmün sona erdirilmesi için mücadele edilmelidir. Kürt halkına ve mazlum dünya halklarına yönelik zulüm artık sona ermelidir’ dedi.
Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi, Birliğin Kahire’deki merkezinde yaptığı açıklamada, Arap Birliği’nin Suriyelilerin sorunlarını çözmeye gücünün yetmediğini söyleyerek başarısızlıklarını itiraf etti.

Uluslararası basına Aylan’ın fotoğrafları damgasını vurdu

Bodrum’da cansız bedeni sahile vuran üç yaşındaki Aylan’ın fotoğrafları, AB’ye yönelik sert eleştirilerin dile getirildiği manşetlerle uluslararası basında da geniş yer buldu.
ABD’de New York Times gazetesi, ‘Küçük kurbanın resmi dünyayı titretti’ başlığıyla verdiği haberde, fotoğrafların, dünyada binlerce göçmenin çilesi konusunda çok sayıda kişinin içinde bulunduğu umursamazlığı sarstığı belirtildi. Haberi Anadolu Ajansı’nı kaynak vererek paylaşan New York Times, olayla ilgili fotoğraf ve görüntülerin dünya genelinde sosyal medyada büyük yankı yaptığını duyurdu.

‘Ölü bebek Akdeniz’deki mülteci krizinin en trajik sembolü oldu’ başlığını kullanan The Washington Post, Avrupa’ya geçmeye çalışan göçmenlerin Avrupa başkentlerinin ‘başını ağrıtan’ bir konu olduğunu yazdı ve göçmenlerin gelmemesi için kampanya yapan en azılı İngiliz tabloit gazetelerinin bile Aylan’ın fotoğrafları nedeniyle ‘bir günlüğüne de olsa’ tavır değiştirdiğini aktardı.

ABD’nin önde gelen medya organlarından CNN de 3 yaşındaki Aylan’ın ve ailesinin çektiği sıkıntıları haberleştirerek ‘Bu ailenin hikayesi, çok büyük riskler alarak teknelere, trenlere, otobüslere doluşarak veya günlerce, aylarca yürüyerek güvenli bölgelere ulaşmaya çalışan binlerce göçmenden farklı değil’ ifadesini kullandı. Time dergisi de Aylan’ın babası Abdullah Kurdi ile yapılan röportaja yer verdi. Dergi ayrıca 3 yaşındaki Aylan’ın Kanada’da yaşayan teyzesi Teema Kurdi’nin, Aylan ve ailesini getirmek için daha önce bu ülkeye başvurduğunu fakat göçmen bürosunun başvuruyu reddettiğini haberleştirdi.

Kanada’nın küçük Aylan’ın ailesinin ülke makamlarına yaptığı iltica başvurusunu geçen haziran ayında reddettiği haberleri uluslararası basında haberleştirilirken, Kanada medyası da yetkilileri sorumlu davranmaya davet etti.

Toronto Star, ‘Siyasi liderlerimizi, sorumluluk almaya zorlayalım’, The Globe and Mail, ‘Bu bir ahlaki kriz. Varlıklı ülkelerin, kapılarını kapatmak yerine vicdani sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir’ manşetlerini attı.

Göçmen politikası konusundaki tavrı en ağır eleştirilen İngiltere’de de küçük Aylan’ın fotoğrafları basında tam sayfa yer buldu.

Times, haberi, ‘Avrupalı siyasi liderler, bölünmüş ve çözümden uzaklar’ başlığıyla verirken, Independent haberinde ‘AB çıkmazda. Siyasi liderler sorumluluk almıyor.

Başbakan Cameron inkar ediyor’ ifadesini kullandı.
‘Fotoğraflar, AB’nin krize hatalı yaklaştığını gösteriyor’ manşetini atan Guardian’daki haberde, ‘sığınmacı kabul etmeyen Cameron’un katı tutumunu değiştirmesinin beklendiği’ belirtildi. Daily Mirror ve Daily Mail de olayı ‘insanlık faciası’ olarak nitelendirdi.

Küçük Aylan’ın fotoğrafları, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre, İsveç, Belçika ve Hollanda’da da basının gündemindeydi.

France 24’ün haberinde, ‘Boğulan göçmen çocuğun fotoğrafı, küresel haykırışın kıvıcımlarını saçıyor. Türkiye’nin Bodrum sahiline vuran cansız bedeni, sosyal medyada ve Avrupa gazetelerinde geniş yer bulurken, yüz binlerce göçmenin karşılaştığı gerçeği yansıtıyor’ yorumu yapılırken, La Repubblica’nın internet sitesinde, ‘Dünyayı sarsan fotoğraf; Savaştan kaçan göçmenlerin basına yansıyan fotoğraflarına aşina olmamıza rağmen Türkiye’nin Bodrum sahiline vuran çocuğun bu fotoğrafı karşısında söylenecek söz yok’ ifadesine yer verildi.

El Mundo’nun haberinde ‘Türkiye’de sahile vuran çocuğun ailesi Kanada’dan sığınma talebinde bulunmuştu ancak talepleri reddedilmişti. Türkiye, Suriye’den ve Ortadoğu ülkelerinden gelen mültecilere yardım eden en cömert ülkelerden biri olmasına rağmen artık mültecilerin ihtiyaçlarını karşılayamıyor’ denildi.

Expressen gazetesi de haberinde, ‘Avrupa, 3 yaşındaki Aylan’ı kurtaramadı. Sosyal medya üzerinden tüm dünyaya yayılan fotoğraf Suriye’deki mülteci krizinin sembolü haline geldi’ sözlerini başlığa çıkardı.

Rus Komsomolskaya Pravda gazetesi de haberinde Aylan’ın fotoğrafına ilişkin olarak ‘Kıyıya vurmuş insanlık’ başlığını kullanırken, ‘3 yaşındaki çocuğun görüntüleri Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenlerin sembolü haline geldi’ ifadeleri kullanıldı.
Pravda haber portalı, ‘Kumda cansız yatan çocuk fotoğrafı bütün Avrupa’yı sarstı. Basının hepsi bu görüntüyü yayınlamaya cesaret edemedi’ sözleriyle girdiği haberde, Avrupalı liderlerin konuyla ilgili açıklamalarına yer verdi.

Life News haber kanalında, ‘görüntülerin, Avrupa liderlerinin göçmen politikası görüşlerini tartışmalara açtı’ alt başlığıyla ayrıntılı bir haber verirken, Zvezda ‘Suriyeli çocuğun fotoğrafı tüm dünyayı sarstı’ başlığıyla yayımladığı haberde, göçmen konusunun günümüzde Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük kriz haline dönüştüğünü belirtti.

Ortadoğu’da küçük Aylan’ın fotoğrafları, İsrail’in Haaretz ve Maariv gazeteleri dahil olmak üzere çok sayıda basın kuruluşunda yer aldı. Maariv’in, ‘İnsanlık kıyıya vurdu’ başlığıyla verdiği haber, AlQuds, Al Arabia, Arab News ve The National’da çeşitli yorumlarla manşete çıkarıldı.