AP raportörü: OHAL Kürtlere yönelik baskı aracı olmaya başladı

Olaylar
AP’nin Türkiye’de 15 Temmuz sonrası gelişmeleri değerlendireceği yarınki oturumu öncesinde, Türkiye raportörü Kati Piri, Olağanüstü Hal uygulamasının Kürtlere yönelik bir baskı aracı olara...
EMOJİLE

AP’nin Türkiye’de 15 Temmuz sonrası gelişmeleri değerlendireceği yarınki oturumu öncesinde, Türkiye raportörü Kati Piri, Olağanüstü Hal uygulamasının Kürtlere yönelik bir baskı aracı olarak kullanılmaya başladığını söyledi, gözaltılar, açığa almalar ve belediyelere kayyum atamalar konusunda endişesini dile getirdi.

BBC Türkçe’nin haberine göre Avrupa Parlamentosu Liberal Demokrat grubundan Marietje Schaake de, darbe girişimi ile “hukuk devletinde gölge güçlere yer veren çatlağın kapatılmasının” önemli olduğunu belirtti ama bunun bunun “muhalif kesimleri susturmak için kullanılmasının” Avrupa açısından kaygı verici olduğunu söyledi.

Her iki parlamenter de, 15 Temmuz sonrasında Avrupa’nın Gülen hareketini desteklediği suçlamalarına, geçmişte Avrupa’da Gülen hareketini tanıtan ve destekleyenin AKP hükümeti olduğunu söyleyerek yanıt verdiler.

AP Türkiye raportörü ve parlamentonun İlerici Sosyalist ve Demokratlar İttifakı grubundan Kati Piri ile Liberal Demokrat gruptan Marietje Schaake, yarınki Türkiye gündemli toplantı öncesinde BBC Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

Suç işleyen ile suçsuz arasında ayrım

AP

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişimi sonrası atılan adımlar için ‘At iziyle it izi karışmamalı’ ifadesini kullanmıştı.

Hollandalı parlamenter Piri, darbe girişimi sonrası uygulanan gözaltı ve açığa almalar nedeniyle büyük kaygı duyduklarını söyledi.

Adil yargılamanın önemine değinen Hollandalı parlamenter, ‘cezai yaptırım gerektiren suç’ işlemiş kişiler ile, suçsuz insanlar arasında ayrım yapılması gerektiğini de kaydetti.

AP Türkiye raportörü, çoğunluğu Güneydoğu’daki 28 belediyeye kayyum atandığını ve 11 binden fazla öğretmenin “PKK bağlantısı” öne sürülerek açığa alındığını da anımsattı.

Kati Piri’ye göre, “Darbe girişimi nedeniyle uygulamaya konan OHAL, Kürtlere yönelik bir baskı aracı olarak kullanılmaya başladı.”

Türkiye’nin son 3 yılda giderek Avrupa’dan uzaklaşan bir çizgi izlediğini söyleyen Piri, AB üyelik müzakereleri sürüyor olsa da, bu koşullarda üyeliğin söz konusu olmayacağını vurguladı.

Darbenin halk üzerindeki etkisini hafife aldık’

Kati Piri, Ankara’nın, “Avrupa’dan darbe girişimi ardından güçlü bir destek gelmediği” yönündeki eleştirilerini de yanıtladı.

Darbe girişiminin AB tarafından güçlü bir şekilde kınandığını belirten AP Türkiye Raportörü, “Ama başlangıçta darbe girişiminin Türk halkı üzerindeki büyük etkisini hafife aldık” dedi.

‘Gülen hareketi Avrupa’da AKP tarafından tanıtıldı’

Hollandalı Parlamenter, Türkiye’den gelen, Avrupa’nın Fethullah Gülen grubuna destek verdiği eleştirilerine de, “Aksine Gülen haraketi, yıllarca Brüksel ve diğer Avrupa başkentlerinde AKP tarafından tanıtılıp, desteklendi” karşılığını verdi.

Piri, şiddet kullananların tutuklanarak adalete teslim edilmesi gerektiğini, ama bunun hukuk devleti çerçevesinde yapılması gerektiğinin altını çizdi.

‘Gülen grubu ile AKP ortaktı’

Avrupa Parlamentosu Liberal Demokrat Grup üyesi Marietje Schaake de, Gülen grubu ile AKP hükumetinin kısa bir süre öncesine kadar ortak olduklarını ve aynı politikaları uyguladıklarını söyledi.

Hollandalı parlamenter, Ergenekon davasındaki sahte belgeler ve gazeteci Ahmet Şık’ın kitabının yasaklanması üzerine kaygılarını dile getirdiği dönemde, AKP hükümetinin, Gülen Cemaatini savunduğunu kaydetti.

Schaake, darbe girişimi ile Gülen grubuna ilişkin bilgilerin açığa çıkması ve “hukuk devletinde gölge güçlere yer veren çatlağın kapatılmasının” önemli olduğunu belirtti.

‘Muhalifleri susturmak için kullanılması kaygı verici’

Darbe girişimini Türkiye’deki demokratik kurumlara yönelik büyük bir saldırı olarak değerlendiren Marietje Schaake, buna karşılık, bunun muhalif kesimleri susturmak için gerekçe olarak kullanılmasının Avrupa açısından kaygı verici olduğunu söyledi.

Schaake, darbe girişimi, Türkiye’de yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığının öneminin net biçimde bir kez daha ortaya çıkardığını dile getirdi..

Liberal Demokrat Parlamenter, adil yargılama, insan haklarına saygı ve temel özgürlüklerin Türkiye’deki herkes için geçerli olması gerektiğini söyledi.

Schaake’ya göre, zaten kötü ilerleyen Türkiye – AB üyelik müzakereleri, başarısız darbe girişimi sonrası yaşanan gelişmeler nedeniyle daha da geriye gitti.