AGİT 53 katılımcı üyesi olan hükümetlerarası bir kuruluş olarak birçok alanda faaliyet göstermektedir. AGİT’e bağlı olan ve merkezi Varşova’da bulunan İnsan Hakları ve Demokratik Kurumlar Ofisi (ODIHR) özellikle temel hak ve özgürlüklerin gelişmesi adına birçok çalışma yapmakta. Bu çalışmaların müzakere edildiği alan İnsani Boyut Uygulama Toplantıları (HDIM) her yıl Eylül sonlarında Varşova’da gerçekleşmektedir. Bu geleneksel toplantılar serisi dışında AGİT Ek Toplantılar düzenleme kararı alarak önemli gördüğü alanda artı katkı toplamayı önemsemektedir. Dönem Başkanı İsviçre’nin kararı ve Medya Özgürlüğü Özel Temsilcisi Dunja Mijatovic’in girişimleriyle 03-04 Temmuz 2014 tarihlerinde Viyana’da “İfade Özgürlüğünün teşvik edilmesi – Haklar, sorumluluklar ve AGİT Taahütleri” konulu Ek İnsani Boyut Toplantısı düzenlendi.
Bu vesiyle ile Toplumsal Bütünlük için Avrupalı Müslümanlar İnsiyatifi (EMISCO), merkezi Brüksel’de bulunan düşünce kuruluşu ThinkOut ve Avrupalı Müslümanların en önemli kuruluşlarından biri olan İGMG ile “İfade Özgürlüğüne saygı çerçevesinde siber nefret suçlarıyla nasıl mücadele edilmeli: İnternet’te Müslüman karşıtı nefreti karşılama sorunsalı” konulu bir yan etkinlik düzenledi. AGİT toplantısının startını verecek bu etkinlikte EMISCO Genel Sekreteri Bashy Quraishy ile birlikte Viyana Belediye Başkanını temsilen Belediye Meclis üyesi Omar Al-Rawi ve AGİT Medya Özgürlüğü Özel Temsilcisi Dunja Mijatovic yer aldı. Hofburg Sarayı Segmentgalerie 1’de düzenlenen etkinlik saat 13’te başlayadı. ThinkOut Başkan Yardımcısı Avukat Ayşe Elkılıç’la birlikte, ENAR temsilcisi Julie Pascoet, İGMG Temsilcisi Engin Karahan ve Avusturya İslam Topluluğu Sözcüsü Carla Amina Baghajati toplantıda söz alarak konuyla ilgili endişelerini dile getirdi.
EMISCO Belçika temsilcisi Çiğdem Can konuyla ilgili bir açıklama yaparak “İfade Özgürlüğü Demokrasilerin temel taşları arasındadır. Ancak bu önemli değeri kayıtsız savunmanın doğru olmadığını düşünmekteyiz. Özellikle nefret suçu işlemenin, belirli bir etnik veya inanç grubuna yönelik şiddete davet çıkarmanın herhangi bir özgürlük kapsamına giremeyeceğine inanıyoruz. Bugün özellikle İnternet ve Sosyal ağlar’da Müslüman karşıtı nefret suçları sorunsuzca yayılmış durumda ve cezai yaptırım görmemekte. Müslüman toplulukları incinebilir hale getiren, savunmasız bırakan bu gelişmelere karşı bir şeylerin yapılması gerektiğine inandığımız için partnerlerimizle birlikte bu etkinliği hazırladık. Sanal ortamın yasal düzenlemelerin dışında bırakılarak hayatımıza bu şekilde tesir etmesi sürdürülebilir bir durum değildir. Antisemitizim olaylarında gösterilen hassasiyetin İslamofobi konusunda da geçerli olması asgari talebimiz olmalıdır” dedi.
