Engin Dinç’in haberi
ABD’de yayınlanan ve Hz. Muhammed’e hakaret eden Innocence of Muslims adlı film tüm İslam dünyasında tepkiyle karşılandı. Peki bu filmi hazırlayanların amacı neydi? Bu soruyu Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak’a sorduk.
ABD YÖNETİMİ KENDİ DERİN GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMEYE CESARET EDEMİYOR
Bu filme destek olanların Mısır’dan göç eden Kıpti Hristiyanlar ile ABD’de yaşayan Hristiyan radikaller olduğu ortaya çıktı. Sizce bu kesimler kendiliğinden mi bir araya geliyor, yoksa ABD’de mücadele derin yapılar tarafından özellikle mi gündeme getiriliyor?
Son gelen bilgilere göre bu çirkin oyunu planlayanlar 15 kişiydiler, İsraillisi de vardı aralarında Amerikalısı, Mısırlısı, Türkiyelisi. Son vuruşu Mısır asıl bir kıpti yaptı. Mısır’da el Nas Tv de sözkonusu filmin fragmanı Arapça dublajı ile yayınlanınca olan oldu. Geçmişte ABD’de sahte kimlikle dolandırıcılık suçlamasıyla 21 ay hapis cezasına ve yüz binlerce dolar tazminat ödemeye mahkum edilen Nakoula, “Innocence of Muslims” (Müslümanların Masumiyeti) filmini yönettiği iddialarını reddetmişti. Associated Press’e konuşan bir emniyet yetkilisi, filmin arkasındaki ismin Nakoula olduğunu söyledi. Böylece filmin yapımcısı olduğunu açıklayan Sam Bacile isimli kişinin de Nakoula olduğu kesinleşmiş oldu. Bir plan yaptılar. Ve plan tutu. İşin ilginç yanı Amerikalılar, eski Sovyet’te olduğu gibi, bu konu üzerinde konuşmaktan, başlarına bir işler gelmesinden korkuyorlar. Amerikan yönetimi kendi derin gerçeği ile yüzleşmeye cesaret edemiyor. 11 Eylülün 11. Yılında 11 Eylül’ü yapan iradenin yeni bir komplosu ile karşı karşıyayız diye düşünüyorum. Bu olay karşısında sessiz kalmak, kışkırtmaların daha da artması, yaygınlaşması, şiddetlenmesi anlamına gelir. Kontrolsüz bir tepki, bizi haklı iken haksız duruma düşürecek karşı hareketler, önümüze kazılan tuzağa düşmek anlamına gelir. Mesela Amerikan elçisine yönelik saldırı ve işlenen cinayet en çok bu planı yapanları mutlu etmiştir. Provakasyonun maksadına ulaşmasına zemin hazırlamıştır. İşler karışacak korkusu ile sesiz kalmak da zilleti kabul etmek anlamına gelir. Tehdide boyun eğmek anlamına gelir.
Unutmamak gerekir ki, haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder. Haksızlığa uğramak, başkasına haksızlık etme hakkı vermez kimseye.
TANRIYI KIYAMETE ZORLAMAYA ÇALIŞIYORLAR
Innocence of Muslims adlı film tam da 11 Eylül’ün yıldönümünde ABD’de gösterime sokuldu. 11 Eylül öncesi böylesi provokatif bir filmi yayınlayanlar neyi amaçlıyordu?
Bu tür olayları ilk kez yaşamıyoruz. Şeytan Ayetleri de aynı çevrelerin işi idi bana kalırsa. Pakistan’da, Bengladeş’te de benzer olaylar yaşandı daha sonra. Camide içki festivali kışkırtmaları yapıldı. Cami avlusuna domuz başı bırakıldı. Amerika’daki Kur’an-ı Kerim yakma eylemi, Danimarka’daki karikatür krizi, Hollanda da yaşananlar sanki aynı merkezin işi gibi. Batı kendi içindeki krizi gizlemek için kendine yeni bir dış tehdit, bir düşman arıyor. Aranan düşman, soğuk savaş dönemindeki Kızıl tehlikenin yerine ikame edilecek yeni tehdit Yeşil tehlikedir. 28 Şubatçıların, BÇG’nin Yeşil Tehlike, Yeşil sermaye konusundaki öfkeli tepkilerinin nereden destek aldığı da şimdi daha iyi anlaşılıyor. Batıda birileri “Türkleri şeytanın çocukları” olarak görüyor. Yecüc Mecüc’le ilişkilendiriyor ve Argemedon savaşında , Hristiyanların Deccali olan Anticristlerin koç başı olarak görüyor. Akıllarınca bir yandan “Tanrıyı kıyamete zorlama” ya çalışıyorlar, öte yandan da, yeni Haçlı harekatını başlatacak Mesih’in ordusunu oluşturmak için Hristiyan dünyasını harekete geçirmeye hazırlanıyorlar.
ZALİME KARŞI DURMAYI BİLMEMİZ GEREKİYOR
Sözkonusu filmin ABD’de Kasım ayında yapılacak seçimlerle bir ilgisi var mı? Bu anlamda ABD’nin Libya Büyükelçisinin öldürülmesi seçimlerde Obama’yı nasıl etkiler?
Bu olayın Müslümanlarla birlikte, İslam dünyası ile birlikte Obama yönetimine karşı da siyasi bir komplo anlamı taşıdığını düşünüyorum. Biz sadece doğrudan İslam’a ve Müslümanlara yönelik tehditler konusunda değil, Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olarak mal, can, namus, akıl-inanç ve nesil emniyetine yönelik tüm tehditler konusunda da, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana zalime karşı durmayı bilmemiz gerekiyor.
Özellikle Mısır’dan göç etmiş Kıptilerin bu filme destek vermeleri, Mısır’da oluşan yeni iktidarı zor durumda bırakmak ve bu ülkede Mısırlı Kıptilerle Müslümanların arasını açarak bu ülkede bir karışıklık çıkarmayı hedefliyor olabilir mi?
Birileri Kıbtileri kullanmak, onların üzerinden bir takım işler çevirmek istiyor olabilir. Mısır’a dikkat etmek lazım. Arap ve Afrika ülkeleri için Mısır pilot olarak seçilmiş olabilir. Libya ve Yemen bu konuda iki hassas ülke. Bunu da bir kenara not etmek gerek. Türkiye’den isimler de var deniyor bu senaryoda.. Ama Mısır komplonun merkezindeki bir ülke.
LİBYA’DA YAŞANAN KOMPLO SAHİPLERİNİ MEMNUN ETTİ
İslam dünyasında artan tepkiler, Libya’da bir ABD Büyükelçisi ve 3 kişinin de ölümüne neden olan bir şiddete dönüştü. ABD yönetimi filmle ilgisi olmadığını açıklamasına rağmen İslam dünyasında özellikle şiddeti benimsemiş grupların filmi bahane ederek yaptıkları eylemler nasıl değerlendirilmeli? Yapılanlar doğru mudur?
Kuşkusuz bu olay karşısında sessiz kalmak mümkün değil. Bu örgütlü ve organize bir iş. Sessiz kalırsanız daha ileri gideceklerinden kuşku yok. Ancak kontrolsüz bir karşı şiddet de Kabul edilemez. Böyle bir durum kazılan tuzağa düşmek anlamına da gelebilir. Bu film adeta pimi çekilip üzerimize fırlatılmış bir bomba gibi. Tepkisiz kalmayacağı, ama kontrol dışı tepkiler sebebi ile de haklı iken haksız duruma düşmeyeceğiz. Libya’daki olay bu anlamda Kabul edilemez kötü bir örnek. Bana göre siyonsitlerin ve Kıpti işbirlikçilerinin başını çektiği anlaşılan bu kirli oyun Libya’daki olayla bir ölçüde başarıya ulaşmış oldu. Bu filmi çekenler herhalde tepkileri de planlamaya istemişlerdir. Libya’da yaşananlar en çok da bu komplo sahiplerini memnun etmiştir. Haklı bir tepkiyi, suçluları masum göstertecek bir sonuç için birileri kitleleri yönlendirmeye çalışmış olabilir mi? Bu sorunun cevabı üzerine düşünmemiz gerek.
Bu film sonrası gelişen olayların, küresel ölçekte yeni bir çatışma ortamı oluşturulması ve Arap Baharı sonrası yaşanan gelişmeleri manipüle etmek gerçekleştirildiği şeklindeki görüşler söz konusu. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
Evet derin bir komplo, İslam’a ve Müslümanlara karşı bir operasyonla karşı karşıyayız. İslamifobia için, Neo Naziler için, İslam karşıtı Sırp milisler için gün doğdu. Bu süreci iyi yönetmemiz gerek. Sonunda bu işi başlatanlar bu işten zararlı çıkarlarsa bir daha teşebbüse kalkmadan bu işi düşünme gereği duyarlar, yoksa yaptıkları beş para etmez bir filmin her dakikası on Müslümanın ve mazlumun hayatına maloluyorsa, bu işin arkası gelir. Şunu görelim: 11 Eylül’ün 11. Yıldönümünde, 11 Eylül’ün Gladiatörleri yine devredeydiler.
Selam ve dua ile…
on5yirmi5.com