Urfalı Nâbi’nin Peygamber Aşkı

Biyografi
Medine’ye doğru giden kafilede bulunan şair Nâbi, gecenin ilerleyen saatlerinde bir naat yazar. Naat’ın karşılığında onu Medine’de bir sürpriz beklemektedir. Sakın terk-i edebd...
EMOJİLE

Medine’ye doğru giden kafilede bulunan şair Nâbi, gecenin ilerleyen saatlerinde bir naat yazar. Naat’ın karşılığında onu Medine’de bir sürpriz beklemektedir.

Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbûb-i Hudâ’dır bu!
Nazargâh-i ilâhîdir, makâm-ı Mustafâ’dır bu.

[Edebi terketmekten sakın! Zîrâ burası Allahü teâlânın sevgilisinin bulunduğu yerdir. Bu yer, Hak teâlânın nazar evi, Resûl-i Ekrem’in makâmıdır.]

Habîb-i Kibriyânın hâb-gâhıdır fazîletde,
Tefevvuk-kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ’dır bu.

[Burası Cenâb-ı Hak’kın sevgilisinin istirahat ettikleri yerdir. Fazîlet yönünden ise, Arş-ı âlânın üstündedir.]

Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i âdem zâil,
Â’mâdan açdı mevcûdât dü çeşmin; tûtiyâdır bu.

[Bu mübârek yerin mukaddes toprağının parlaklığından yokluk karanlıkları sona erdi. Yaratılmışlar, iki gözünü körlükten açtı.]

Felekde mâh-ı nev Bâb’üs-Selâmın sîne-çâkidir,
Bunun kandîli cevzâ Matla-ı nûr-i ziyâdır bu.

[Gökyüzündeki yeni ay, O’nun kapısının yüreği yaralı âşığıdır. Gökyüzündeki oğlak yıldızı bile O’ nun nûrundan doğmaktadır.]

Mürâât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha,
Matâf-ı kudsiyâdır bûse-gâh-ı enbiyâdır bu.

[Ey Nâbî! Bu dergâha edebin şartlarına riâyet ederek gir. Zîrâ burası, büyük meleklerin etrâfında pervâne olduğu yer olup; bu kapının eşiğini, peygamberler bile edeb ve hürmet dairesinde eğilip öperler.]

Nâbi hakkında kısa bilgi:

Osmanlı şâiri ve velî. İsmi Yûsuf’dur. Nâbî, evliyâlar ve enbiyâlar şehri olarak bilinen Rûha’da (Urfa) 1642 (Hicrî 1052) senesinde doğdu.

Urfa’nın tanınmış ailelerindendir. İyi bir eğitim görmüştür. Arapça’yı ve Farsça’yı çok iyi bilir. Devrinde “Sultanü’ş-Şuara” diye anılmıştır.

Tasavvuf terbiyesi de almış olan Peygamber âşığı Nâbî, 6 Osmanlı padişahının hükümdarlığına tanıklık etmiş ve bu padişahlar tarafından sevilip desteklenmiştir.

Asıl adı Yusuf olan şair, Arapça ve Farsça’da “hiçlik-yokluk” anlamına gelen “Na” ve “Bi” kelimelerini birleştirip “Nâbi” mahlasını kullanmıştır. Böylece varlık kapısına ulaşmak ve lütufla muamele görmek için, insanın önce “yokluk” elbisesini giymesi gerektiğini ifade etmiş olmaktadır.

Nâbi 1712 (Hicrî 1124) senesi Rebî’ül-evvel ayının 3’ünde Cumartesi günü vefât etti.