Alfred Joseph HİTCHCOCK

Biyografi
Derleyen: Ebru Havva Gürlek 13 Ağustos 1899 da korku ve gerilim filminin ustası dünyaya gelmiştir. Londrada gözlerini açmış ve eğitimini mühendislik üzerine yapmış olan Alfred Joseph Hitchcock, sinema...
EMOJİLE

Derleyen: Ebru Havva Gürlek

13 Ağustos 1899 da korku ve gerilim filminin ustası dünyaya gelmiştir. Londrada gözlerini açmış ve eğitimini mühendislik üzerine yapmış olan Alfred Joseph Hitchcock, sinema sektöründe inanılmaz başarılara imza atmıştır. Sinema sektörüne katılıp filmlerini sunduğu yıllar 1921’den başlayıp 1976’ya kadar sürmüştür. Hitchcock’un çektikleri sinema filmleri ile sınırlı değildir. Televizyonda kısa korku öyküleri sunar. Korku ve gerilim ustasının yaptığı başarılardan sonra 29 Nisan 1980 yılında hayata gözlerini yummuştur.

Tüm zamanların en iyi yönetmeni olarak bilinir. Gerilim ve cinayet dehasının yaklaşık 70’e yakın filmleri mevcuttur.

O yalnızca heyecan-gerilim filmleri çeken her zaman boy gösteren sevimli şişman, bir yaşlı adam yada televizyonda kısa korku öyküleri sunan bir burjuva eğlendiricisi değildir.

Söz konusu figür, İngilteredeki ilk filmlerinden, Hollywood için çektiği başyapıtlara uzanan ve elliden fazla filmle süslenen, sanat yaşamında, dünya sinemasında sürekli yeniliklere imza atmış bir ustadır.

Sessiz sinemadan sesli sinemaya, siyah-beyaz filmden renkli filme geçişin tüm aşamalarında belirleyici ve çığır açıcı bir uygulayıcı olmuş, Alman dışavurumculuğundan edindiği bakış açısını, sovyet sinemasından öğrendiği teknikleri ve kuşkusuz bireysel yaratıcılığını kullanarak kendi kurgu tekniklerini ve sinemasal aygıtlarını geliştirmiştir.[Hitchcock Sineması]

Filmleri basit, polisiye ve gerilim öyküleri olmanın ötesinde, insanın durumuna onun yaşamındaki konumuna ve varolan sistemin örüntülerine, üstü kapalı, ancak bütünlüklü bir bakış sunar. Hitchcock’un filmlerinde başyapıtlarının derli toplu bir çözümlemesini yapar, bunların temelinde yaşamın ve toplumsal ilişkilerin değişmezliği vardır.

Bir çok kez saf sinemaya olan inancını ifade etmiştir. Onun filmlerini değerlendirmek için onun doğasını anlamamız gerekmektedir. Genellikle kişilikleri önde olan ve oyunculukları ikinci planda kalan tanınmış yıldızlar kullanır. Sinemasında güçlü bir mizah ögesi anlatım biçiminin ciddiyetinin sürdürülmesine ilişkin her türlü iddiayı etkin bir biçimde zayıflatan ‘gaglar’ ve ‘komik rahatlamalar’ vardır. Yaratıcı kişiliğinin, biçimlenme sürecinde olduğu kariyerinin ilk yıllarında Alma stüdyolarında iki film yaptı. Zevk Bahçesi [ The Pleasure Garden], Dağ Kartalı [The Mountain Eagle] olmak üzere iki film yaptı. Bu filmler onun yönetmen olarak tamamladığı ilk 2 filmdi. Bu bağlantı, dışavurumculuğun zaten var olan potansiyellerine yönelik bir ilgiyi onaylıyor görünür. Kısa bir süre sonra Hitchcock, yapmak istediği şeyin merkezini oluşturan kurgunun can alıcı önemi konusunda onu ikna eden sovyet sinemasını keşfetti. İlk sesli filmi Şantajdır. (1929).

Hitchcock’un sinemasında sürekli olarak ortaya çıkan psikopat tipinin bazen bir gay olarak kodlandığı çok sık belirtilmiştir. Örneğin ; cinayetteki melez travesti,ipteki iki genç katil,rebeccadaki kocası hakkında hiç birşey öğrenemediğimiz Bayan Danvers, trendeki yabancıdaki Bruno Anthony. Bazıları oldukça belirsiz kanıtlarla bu listeye bir şüphenin gölgesindeki Charlie Dayı’yı ve sapıktaki Norman Hostes’i dahil etmeye çalışmıştır. Bu durumda bizde Cinnetteki Bob Rusk’ı ekleyebiliriz. Hitchcock’un homofobisinin anlamı ve doğası dahil filmlerinde heteroseksüel ilişkileri ele alışı ile bununla ilişkilidir.