Whitman ile HP’de yeni dönem başladı

Teknoloji Firmaları
4 yıldır HP Türkiye’nin başında bulunan Serdar Urçar, son aylarda “HP milyar dolar seviyelerinde zarar ediyor” iddialarına açıklık getirdi. Yeni CEO Whitman ile şirkette yeni bir dön...
EMOJİLE

4 yıldır HP Türkiye’nin başında bulunan Serdar Urçar, son aylarda “HP milyar dolar seviyelerinde zarar ediyor” iddialarına açıklık getirdi. Yeni CEO Whitman ile şirkette yeni bir dönemin başladığını vurgulayan Urçar, HP’deki değişimi anlattı.

“HP, 75 yıl önce bir garajda kurulmuş, kurulduğu günden beri de mühendislik ve yeniliğe dayalı ürün ve teknoloji geliştiren bir şirket  Bu şirketin köklü ve uzun yıllara dayalı şirketlerin, iniş ve çıkış dönemleri, çok iyi gittiği ve aynı zamanda zorlandığı dönemler olabiliyor. Ben, 15 yıldır HP’deyim,  bu 15 yılın büyük bir kısmında küresel anlamda çok iyi performans gösterdi.” diyen Urçar, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Son 10 yıldır da çok önemli hamleler, atılımlar yaptı ancak atılan bazı yanlış adımlar, kararlar da var. Dolayısıyla son iki üç yıldır da bunların etkilerini görmeye başladı. Bu durum, küresel ekonomik kriz ile birleşti.”

HP’DE ÇOK SIK CEO DEĞİŞTİ

Son 10 yılda HP’de sıkça CEO değişimi olduğuna dikkat çeken Urçar, Meg Whitman’dan önce CEO’ların bu süre zarfında kısa süreyle değiştiğini bunun da CEO’ların kurduğu iletişim ile ortaya çıkan kafa karışıklıkları nedeniyle HP’nin pazar değerinde kayıplar yaşandığını belirtti.

Nihayetinde son bir yıldır yeni CEO’ları Whitman’la çalıştıklarını dile getiren Urçar, şunları söyledi: “Yeni CEO’muz, Amerika’da yıllarca en güçlü kadın listesinde 1 numaraya yerleşen, Kaliforniya Valiliği için yarışan ama kaybeden, ama politikada da bir ayağı olan, ne istediğini bilen, güçlü liderlik özellikleri yetkin bir kadın. Onun da ifadesiyle, özellikle son 4-5 yıldır eksik bırakılan, yapılmayan ya da hatalı yapılan bir takım şeylerin düzeltildiği bir yeniden yapılanma, tranformasyon döneminden geçiyor.”

HP’ni 5 yılını etkileyen böyle bir tranformasyonun birkaç ayda bitmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Urçar, son 7-8 aydır Meg’in analizleri sonucu ortaya çıkan kararları uygulayan bir HP’nin olduğunu söyledi.

E.D.S HP’Yİ ZARAR ETTİRDİ

HP’nin son çeyrek açıkladığı zararın daha çok E.D.S şirketini satın almasıyla ilintili olduğunu dile getiren Urçar, bunun sebebini şöyle açıkladı: “: E.D.S şirketini satın alırken, Amerika’da muhasebe kuralları şöyle işliyor: siz bir şirket satın aldığınızda halka açıksa piyasa değeri, değilse defter değeri ile sizin ödediğiniz değer arasında bir fark var ise ki çoğunlukla oluyor; şirket defter değeri olarak 10 lira ediyorsa; siz de 15 lira ödüyorsanız, muhasebe kuralları gereği aradaki 5 lira, sizin bilançonuza dokunulmaz kıymet, sabit olmayan kıymet olarak yazılıyor. Belli bir dönem içerisinde, sizin ödediğiniz primin haklı olduğu ortaya çıkarsa yazılmaya devam ediyor. Ama problemler çıkar, beklediğiniz gibi hiç katma değer üretmez veya beklediğiniz kadar karlı çıkmaz veya size katma değeri o kadar yüksek çıkmaz ise, satın aldığınız şirket, muhasebe kuraları gereği, o zaman, geçmişte ödediğiniz fazla bedeli bilançonuzdan çıkartıyorsunuz, artık bir sabit olmayan kıymet olarak bir değer ihtiva etmiyor, bunu götürüp zarar yazıyorsunuz.”

"30 MİLYAR DOLARA CİRO YAPTIK"

Şirketin böylesi bir durumda cebinden çıkan bir para olmadığını veya zararın operasyonel performansla ilgili olmadığının altını çizen Urçar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim 3.çeyrek sonuçlarına baktığınızda, biz, operasyonda yüzde 9 kar eden, aşağıda yukarı 30 milyar dolara yakın bir ciro yaptık, 3.çeyreğimizde. Dolayısıyla, 2,7; 2,8 milyar dolar kar eden bir şirketiz. Bunun anlaşılmasını istiyorum.”

Geçmişte çok büyük, teknoloji sektöründen de bazı Amerikan şirketlerinin çok zor dönemler geçirdiğine dikkat çeken Urçar, bu dönemde şirketlerin ciddi zararlar yazdıklarını belirtti.

HP’nin son çeyrekte kar ettiğini kaydeden Urçar; “HP, bugün itibariyle,  son çeyrekte, operasyonlarından yüzde 9 kar elde etmiş bir şirket. Bunun yanı sıra yaptığı op. Neticesinde 2,8 milyar dolar da serbest nakit akışı yaratmış. Cebine, 2,8 milyar dolar nakit koymuş bir şirket. Bunun 2,1 milyar doları tamamen istediği gibi kullanacağı, net nakit akışı.” dedi.

"MALİYETİ KISMAK İÇİN AR-GE’DEN ÖDÜN VERİLDİ"

HP’nin ana meselesinin tekrar büyüyemeye geçmek olduğunu belirten Urçar, üçüncü çeyrekte şirketin ciroda yüzde 5 küçülme gördüğünü, bunun ise makro ekonomik faktörlerin de etkisiyle meydana geldiğini savundu. Yazılım bazında yüzde 18 büyüyen HP’nin network (ağ) ürünleri alanında da yüzde 10 büyüme kaydettiğine dikkat çeken Urçar, bir sonraki çeyrek büyümenin yanına yedekleme ve arşivleme teknolojisini de eklemek istediklerini ifade etti.
HP içinde Ar-Ge yatırımlarının azalmasında daha önceki yönetim anlayışlarının maliyet kısma politikaları olduğunu belirten Urçar, Whitman’ın ise Ar-Ge’den tasarruf etmek istemediğini kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Meg, iki noktada tasarruf etmek istemiyor. Bu noktalarda, yatırımları artırmak istiyor. Biri, şirketin inovatif kapasitesi ve gücü. Diğer de çalışanların şirketle olan ilişkisi, çalışanların mutluluğu.”

"TABLETLER BASKI TEKNOLOJİSİNİ OLUMSUZ ETKİLEDİ"

Tabletlerin yaygınlaşması baskı teknolojilerini olumsuz yönde etkiledi mi şeklindeki sorumuza Urçar şöyle cevap verdi: “Baskı yüzdesi; yüz birimlik dijital veri varsa, bunun eskiden yüzde otuzu basılıyorsa, şimdi yüzde yirmisi basılıyor. Baskı yüzdesinde bir azalma var ama bununla beraber dijital veride çok büyük bir artış var. Baskı yapılan baz o kadar hızlı büyüyor ki, baskı hissesi azalsa bile, baskı yapılan adet o kadar da çok küçülmüyor. Evet, çok büyük bir büyüme yok bir büyüme pazarı değil artık ama çok hızlı bir küçülmenin yaşandığı bir pazar da değil.”

"TABLET PAZARI DEĞİL iPAD PAZARI"

Tablet pazarında iPad’i geçmek gibi hedeflerinin olmadığının altını çizen Urçar, iPad’in alanında bir numara olduğunu ve tüm dünyada yüzde 70 seviyelerinde pazar payı olduğunu belirtti. Tablet pazarından ziyade iPad pazarı tabirinin daha doğru olduğunu söyleyen Urçar, tablet kullanımının küçük şirketler, orta boy şirketler ve büyük kurumlarda hızla arttığını, bunun da kendileri için bir fırsat olduğunu kaydetti.

BULUT’UN ÖNEMİ ZAMANLA ANLAŞILACAK

Son yıllarda kullanım alanı hızla genişleyen Bulut (Cloud) teknolojisine de değinen Urçar, bu konuda ilginç bir örnek verdi: “Vahşi Batı’da bankalar kurulurken, o bankalarda parayı tutmak o bankalar her gün soyuluyor. Güvenli değil. Dolayısıyla o dönemde insanların bankaların güvenlikleriyle ilgili ciddi sorunları var. Parayı yastık altında saklıyorlar ama adım adım hem bankalar güvenliği sağlıyor hem bu alışkanlık oturuyor.”

Bulut için de benzer bir durumun yaşandığını kaydeden Urçar, bu teknolojiye şu an için güvenilir bakmayanların olduğunu dile getirirken, sözlerinin devamında şunları belirtti: “Bugün sizin kendi kişisel cihazınızda tuttuğunuz bilgi, buluttan daha güvenli değil. Yani bir yerde bilgisayarınız veya telefonunuzun çalınması, kablosuz ağ üzerinden bu bilgilerin alınması, yani o kadar çok değişik şekillerde bilgi el değiştirebilir ki. Ben bunu biraz daha psikolojik bir faktör olarak görüyorum, bir alışkanlık faktörü olarak görüyorum.”

Hürriyet