‘Türkiye Bilgi Çağı Devrimini Kaçırmamalı’

Teknoloji Firmaları
Medianova Genel Müdürü Serkan Sevim, kuruldukları günden bu yana elde ettikleri başarının geçmişini ve Türkiye ile küresel arenadaki internet teknolojilerinin gelişimini ntvmsnbc.com’a değerlend...
EMOJİLE

Medianova Genel Müdürü Serkan Sevim, kuruldukları günden bu yana elde ettikleri başarının geçmişini ve Türkiye ile küresel arenadaki internet teknolojilerinin gelişimini ntvmsnbc.com’a değerlendirdi. Sevim, "Türkiye’nin bilgi çağının getirdiği devrimi kaçırmaması gerektiğini" söyledi.
 
Medianova 2005 yılında kurulan bir şirket. Henüz Facebook ve Twitter gibi önemli sosyal medya ağları ve YouTube gibi video siteleri bile kurulmamışken, internet üzerindeki veri ve transfer paylaşımının önemini nasıl fark etti? Bu alana yatırım yapılmasını sağlayan vizyon neydi?

2000-2003 yılları Mezun.com çatısı altında başarılar yaşadığımız yıllardı. Fakat bir sorun vardı ki kullanıcılar portalimizdeki yazılı içerikler için para vermek istemiyordu. Biz de mecrayı yazıdan videoya çevirerek para alabileceğimizi düşünmüştük. Teknik Ar-Ge’sini yaptık ve içerik olmadığı için rafa kaldırdık.

Arkasından, Digiturk Genel Müdürü Ertan Bey ile yaptığımız bir toplantıda maçları internet üzerinden satma fikrini sunduk. Beğendi ve 2004 yılında Mezun.com çatısı altında Digiturk lisansı ile internet üzerinden futbol maçlarını satmaya başladık. İlk sene sonunda 97 ülkeden on binlerce kullanıcı, sayemizde internette güvenli bir şekilde futbol karşılaşmalarını izliyordu. Çok heyecanlı bir süreçti. Fakat Mezun.com’daki ortaklarım streaming işinin geleceğine inanmadığı için, ayrılıp 2005’de kardeşim Serhan Sevim ve Behiç Uzel ile beraber Medianova şirketini kurdum. Geçen yıllar sonunda ‘Türkiye’nin en büyük Streaming ve Bulut Bilişim Servis Sağlayıcısı’ olduk. Şu anda günlük 1,5 milyar civarında işlem yapan büyük bir platformumuz var. Tamamı kendi teknolojimiz ile çalışıyor.

Kurulma aşamasında, henüz dünyada ve Türkiye’de altyapısı güçsüz olan bir alanda nasıl bir stratejiyle güçlendiniz? Temel hedeflerinizi ne olarak belirlediniz?

Altyapının zayıf olduğu yıllarda kullanıcı beklentisi çok düşüktü. 128K’dan başlayan kalitelerde kesintisiz yayın yapmak yeterliydi. Biz 128K ile 512K’ya kadar üç kalitede stream linki veriyorduk. Kullanıcı istediği kaliteyi seçiyordu. Birçok medya şirketi işin teknik altyapısını bilmediği için 50K kalitede yayın yapıyordu. Bizim sunduğumuz farkla verdiğimiz hizmet muhteşemdi. Ayrıca encoding altyapısına da yatırım yaparak düşük bitrate ile yüksek kalitede hizmet veriyorduk. Türkiye’de 2 yıl boyunca encoding işinin önemini anlatarak dolaştık.

Ana hedefimiz ise teknoloji yaratmaktı. Yabancı bir şirketin distribütörü olarak kolay para kazanabilecekken biz kendi teknolojimize yatırım yaptık. Bugün bu katma değer sayesinde global şirketlerle daha rahat rekabet ediyoruz.

Türkiye’de bugün en hızlı büyüyen beşinci şirket olmanızı sağlayan en önemli faktörler nelerdir?

Medianova benzerlerinden çok farklı bir pozisyonda. Biz teknoloji üreten bir şirketiz. Türkiye’de bu tür şirketlerin sayısı bir elin parmakları kadardır. İhracat gelirlerimiz ve ithal ikamemiz ile ülkenin cari açığını finanse eden yapıdayız. Prensip olarak sunucu haricinde hiçbir ekipman almıyoruz ve tüm gücümüz sıfır hata çalışan bu altyapıdan geliyor. Bu sayede Türkiye’de müzik streaming pazarında Medianova yüzde 95 pazar payı ile birinci durumda. Ayni şekilde WebTV ve canlı yayınlarda her gün milyonlarca kullanıcıya dokunuyoruz. Farkı gören birçok kurum bizimle çalışmayı tercih ediyor.

Tüm bu stratejik avantajlara, çok çalışmayı ve disiplini de ekleyince ortaya çok hızlı büyüyen ve büyük hedefleri olan lider ruhlu bir şirket çıkıyor.

Tabii son olarak bize her zaman güvenen müşterilerimizi de unutmamak lazım. Malum, ithalatı seven bir ülkeyiz. 8 yıl ABD’de yaşamış biri olarak şunu tüm kalbimle söylemek isterim: Ülke olarak bizim gücümüz çok büyük. Medianova gibi şirketler ve bu şirketlere şans veren kurumlar ile toplum olarak çok daha güçlü olacağımız açık.

Dijital pazarlama ve e-ticaret bugün internet teknolojilerinin başını çeken alan mı? İnternette en hızlı hangi alan gelişiyor ve Türkiye başta olmak üzere yabancı ülkeler en çok hangi alanlara odaklanıyor?

E-ticaret ve buna bağlı sektörler tabii ki ciddi olarak büyüyor. Ama internetin nasıl büyük bir değişim olduğunu hâlâ tam anlayamıyoruz diye düşünüyorum. İnternet ile yeni bir çağ başladı. Bu çağ bilgi çağı. Rekabetin global olduğu, tüm süreçlerin değiştiği, ekonominin değiştiği bir çağdayız. Artık en değerli varlık beynimiz. Tüm dünyada emlak değerlerini bile sorgular durumdayız. Bilgi artık yeni para birimi. Bunu kabul etmemiz lazım. Bu çerçevede düşünürsek tüm şirketlerin yaptıkları işleri ve internet ile bağlantısını bir daha düşünmesi lazım. Üretim yapıyorsanız, bir web sitesi açmanız yeterli değil.

Hizmet verdiğiniz şirketler başlıca hangi sektörleri temsil ediyor? Sizden en çok talep edilen veya en çok kullanılan hizmetiniz hangisi? Günlük işlemlerinize ait bazı istatistikleri sunabilir misiniz?

Biz medya, operatör ve eğlence dikeyinde kuvvetliyiz. Tabii ki en çok kullanılan hizmet CDN (Content Delivery Network) dediğimiz dijital varlık dağıtım altyapısı. Burada ciddi bir trafik var. Birçok kurum bu altyapıları için Medianova’ya güveniyor. Tabii müşteriler artık diğer katma değerli servislere de ilgi duymaya başladı. Örnek olarak bir kaç ay önce hizmete giren Encodio isimli platform ile video ve müzik içeriklerini encode ediyoruz. Son 30 günde tam 1,8 milyon içerik encode ederek rekor kırdık.

Bulut depolama alanında da yatırımımız devreye girdi. DiskBerry markası ile burada da ciddi bir atılım içindeyiz. Şu anda 500 TB kapasite ile devreye girdi. Bu yıl sonunda 2 Petabyte olacak.

Platform olarak bir kaç rakam vermek gerekirse, gün içinde anlık olarak 200.000 kişi Medianova platformunda işlem yapıyor. Hizmet verdiğimiz bazı kanalların dizilerinin canlı yayınlarını anlık 50-60 bin kişi seyrediyor olabiliyor.

Şifreleme platformunuzun işleyişi ve önemi hakkında bilgi verir misiniz? Şirketler için veri şifrelemesi neden önemli?

Medianova’nın ilk projesi internet üzerinden maç satmak olduğu için biz ‘önce güvenlik’ diyerek işe başladık. Şirketler dijital içerikten para kazanma yolunda daha çok başlardalar. Onun için önümüzdeki günlerde içeriğin korunması çok daha önemli olacak. Medianova olarak ‘token’ bazında ve çeşitli yöntemlerle içerik koruyabilir durumdayız. İzle Öde, aylık abonelik ve sadece domain kontrolü gibi birçok farklı yapıyı destekliyoruz. Birçok önemli içerik network’de şifrelenmiş olarak duruyor.

Video ve müzik platfomlarına da sahipsiniz. Bu platformları oluşturma fikri nereden geldi? Müzik platformunu kullanmayı tercih eden müşteri kitlenizi kimler oluşturuyor?

Kendi müzik platformumuz bulunmuyor ancak Mynet Kavun, Fizy, TTNET Müzik, Turkcell Müzik, MuzikicinEfes.com, Vodafone Müzik gibi Türkiye’nin önde gelen müzik platformlarına servis sağlayıcılığı yapıyoruz. Ayrıca e-Tarab projesi ile Ortadoğu’da da çalışan güzel bir müzik platformuna da altyapı sağlıyoruz.

Toplamda 3 milyona yakın şarkı ile dünyada sayılı bir kataloğu yönetiyoruz. Sistemlerde anlık olarak 80 bin ile 100 bin kişi müzik dinliyor. Tekilde ise tam rakam verememek ile beraber, günlük birkaç milyon kişiye ulaşıyor müzik servisleri. Encoding altyapımız ile Web, iPhone, iPad, Android ve SmartTV üzerinden dinlenebilecek şekilde her şarki CD kalitesinde encode ediliyor, şifreleniyor ve yayınlanıyor.

Video tarafında ise MN360 markası ile yeni platformumuz devreye girdi. İsteyen herkese demo hesabı açıyoruz. Bu platform ile elinde içeriği olan herkese çok ciddi bir ‘asset management’ sistemi sağlıyoruz. Encoding, Stream, Güvenlik, Raporlama, meta data gibi tüm fonksiyonlar var. MN360’un ilk müşterisi Turkcell oldu. Son derece memnunlar. Şu anda 50 kadar büyük müşteriye ulaştık. Hedefimiz bu rakamı 1000’e çıkartmak.

Bulut teknolojisi, internette veri depolanması ve ölçülmesi bile zorlaşan veri miktarını kontrol edebilmek için en nihai ve karmaşık sistem olarak belirdi. Bulut altyapınız nasıl işliyor ve bu alanda ne gibi gelişimler yaşanmasını bekliyorsunuz?

Bulutta çalışmanın en önemli avantajlarından birinin profesyonel altyapılara “kullandığın kadar öde” modeli ile şirket ve kişilere ciddi bir maliyet verimliliği getiriyor olması diyebiliriz. Bir yazılım satın aldığınızda aslında hiç kullanmayacağınız birçok fonksiyona da para ödüyorsunuz. Aynı şekilde kullanmadığınız network için de aylık ödeme yapıyor durumdasınız. Fakat bulut bunu değiştiriyor. Örnek olarak, Medianova tarafından sağlanan streaming bulut çözümlerinde sadece kullandığınız kadar ödüyorsunuz. Son derece kuvvetli bir network size ayrılmış gibi sürekli hazır olarak bekliyor ama maliyetini sadece kullanınca ödüyorsunuz.

Medianova’nın bulut altyapısında en önemli yapıtaşı depolama. Tamamı ile Medianova teknolojisi olan bu sistem, dağınık yapıda çalışıyor. Gerçek trafik ile yaptığımız ölçümlerde 12Gbps trafiğe yüzde 15 CPU kullanımı ile ulaştık. Bunun üzerine cache mekanizması ve yük dağıtıcılar devreye giriyor. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirden çalışan altyapı ile tam dağınık bir sistem yarattık. Gerçekte çalışan bir sistem olduğu için değeri çok yüksek.

Genele gelirsek:

Benim tahminim Türkiye’de bulut bilişimin verimlilik için kullanılıyor olacağı yönünde. Birçok şirket kaliteli altyapı ile maliyet avantajı sağlarken, genç şirketlerin de sektörde servis sağlayıcı olarak yer alacağını düşünüyor ve umuyorum. Türkiye 1950 ve 1960’larda sanayi devrimini ciddi ölçüde kaçırdı. Umudum odur ki yeni bilgi çağının getirdiği devrimi kaçırmayalım. Bulut bilişim de bu devrimin birkaç çıktısından bir tanesi.

Bilişim teknolojileri uzmanları, bu alanda özelleşmeyen şirketlerin ayakta kalamayacağı konusunda neredeyse emin. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? IT departmanları kurmak veya bu alanda ortaklıklar yapmak her tür şirket için zorunlu mu?

Ayakta kalıp kalmamak ayrı bir konu. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Artık ekonomi büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Eskiden bir şirket ancak birçok iş yaparak ayakta kalabiliyordu. Artık sadece ana işine odaklanmak zorunda. Aksi halde çok zorlanacaktır. Biz 2006’dan beri Streaming kelimesini sahipleniyoruz. Talep olmasına rağmen veri merkezi açmadık. Colocation (genelde veri şirketlerinin kullandığı, bilgileri bir merkezde depolanması yöntemi) yapmıyoruz. Bunların hepsi farklı işler. Herkes kendine bir iş alanı seçip sadece onu ‘En İyi’ yaparsa başarılı olacaktır.

Medianova Ortadoğu, ABD ve Avrupa’da hizmet alanını genişletiyor. Peki Türkiye’de önümüzdeki beş yıl içinde beklentileriniz nedir?

Türkiye tahmin ediyorum lider ülke konumunu pekiştirecektir. Biz de bir Türk şirketi olarak en çok Türkiye’ye önem vereceğiz. Ekonomide biraz tökezleme bekliyorum ama ciddi bir sorun olmayacaktır. Bunlar gelişmenin ve öğrenmenin olmazsa olmazları olacaktır. Türkiye sermaye sahibi olmaya başladı. Bu da farklı bilgiler gerektiriyor. Bunları da öğrenirsek yolumuz açık.

İnternet ve mobil cihazların önümüzdeki 5-10 yıl içinde hayatımızda ne kadar önemli bir yer kapsayacağını düşünüyorsunuz? Bizi birkaç yıl içinde çocukların okuma-yazmayı mobil cihazlarda öğreneceği bir gelecek mi bekliyor?

Şöyle cevap vermek isterim: 2 yaşındaki kızım çizgi film Pepee’yi seyretmek için iPad ve iPhone kullanıyor. Kendisi açıyor, bölümleri buluyor ve seyrediyor. İnanamıyorum ama durum böyle. 6 yaşında okula başladığında ne olacak hayal bile edemiyorum. Ama mobil cihazlara geçişten çok daha büyük bir değişim olacağı kesin.