Klasik Otomobiller Müzesi

Otomobil
Türkiye‘de klasik otomobil tutkunu olan ve bu otomobillerin koleksiyonunu yapıp müzeye dönüştüren 6 kişi var. Bu isimlerden biri Mehmet Arsay. 1950’lerden beri otomobil koleksiyonu yapan A...
EMOJİLE

Türkiye‘de klasik otomobil tutkunu olan ve bu otomobillerin koleksiyonunu yapıp müzeye dönüştüren 6 kişi var.

Bu isimlerden biri Mehmet Arsay. 1950’lerden beri otomobil koleksiyonu yapan Arsay, 1994‘te koleksiyonunu müzeye dönüştürmüş. Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi‘ni kurduktan 5 yıl sonra ise vefat etmiş. Şu an oğlu Cengiz Arsay tarafından geliştirilen müzede 73 klasik otomobil yer alıyor.

1899 model Decouvelle‘den 1979 model Porsche‘a kadar değişik markaların yer aldığı müzeye girenler, nostaljik bir havaya bürünüyor. İki katlı müzenin ilk katı, İkinci Dünya Savaşı öncesindeki modellere; ikinci katı ise savaş sonrasına ayrılmış.

Müzedeki en eski model Benz 1886. Üç tekerlekli bu otomobil için zamanında çok tartışma yaşanmış, nihayetinde dünyanın ilk otomobili kabul edilmiş ve 1986‘da yüzüncü yılı kutlanmış. Müzenin en eskilerinden biri de Decouvelle 1899. Decouvelle‘nin oturma düzeni ise at arabalarından esinlenilmiş ve koltuklar birbirine bakacak şekilde (vis a vis) düzenlenmiş. Müzedekilerin biri hariç, hepsi benzinle çalışıyor. Buharla çalışan Stanley Ex 1907 modelli otomobil, o zamanlar ABD‘de önemli bir pazar payına sahipmiş. Fakat benzinli otomobillerin gücü ve kullanım kolaylığı, uzun menzilli buharlı otomobillerin tükenmesine zemin hazırlamış. Böylelikle Stanley Ex‘de diğer buharlı otomobiller gibi bir süre sonra piyasadan tamamen kalkmış.

Müzeye giderseniz Cadillac 1903 modeli görmeden dönmemenizi tavsiye ederiz çünkü bu otomobilin dünyadaki en eski Cadillac olduğu tahmin ediliyor. En önemli özelliği ise bugün sanayinin her dalında kullanılan toleranslar sisteminin uygulanması ve parçalar arasında değişebilirliğin sağlanmış olması. En kaliteli Amerikan otomobillerinden olan Packard 1940 da müzenin nadide parçalarından. 2001’de ABD‘de bir klasik otomobil müzesinden Cengiz Arsay‘ın getirdiği Packard, çok kötü bir durumdaymış. 5 yıllık tamirattan geçirildikten sonra müzedeki halini almış. Müzede çalışan ustalar, Packard için "Bu otomobil 3 usta eskitti. 5 yıl uğraştırdı bizi ama müzenin en baba otomobillerinden." diyorlar.

Parçalar Amerika’da bakımdan geçiriliyor

Otomobillerin hepsinin gıcır gıcır görünmesinin sebebi sürekli bakımdan geçmelerinden kaynaklanıyor. Türkiye’de bakımı yapılan krom tamponlar, çabuk yıprandığından Amerika‘ya gönderiliyor ve orada yenileniyor. Cengiz Arsay, burada bakım yaptırmayı da denemiş fakat 6 ay geçmeden tamponların paslandığını görünce maliyeti göze alarak ABD‘de restore ettirmeye karar vermiş. müzedeki otomobiller sürekli bakıma girdiğinden hepsi çalışır durumda. Hatta ustalara göre şimdiki otomobillere taş çıkartırmış. Şu an yurtdışından 9 klasik daha alan Arsay, otomobilleri vergi problemleri yüzünden Türkiye‘ye sokamıyor. 1 aydır gümrükte bekleyen otomobiller, sorun hallolunca müzeye getirilecek. Böylelikle koleksiyon 82 parça olacak. Arsay, 10 yaşındaki oğlu için de şimdiden 1990 model Corvette almış. Otomobili, 18 yaşına bastığında oğlu Ata‘ya hediye edecekmiş.

Kıymetli usta Arto Pehlivan

Hemen her marka otomobilin yer aldığı müzenin bir de kıymetli ustası var. 42 yılını bu müzeye vermiş ve her gün arabalara gözü gibi bakan usta Arto Pehlivan, her otomobilin tamirini yapabiliyor. "Bu otomobillerin hepsi farklı marka, zorlanmıyor musunuz?" diye soruyoruz. "Alıştım artık, hepsini adım gibi biliyorum." cevabını veriyor. Meğer Arto usta, her markanın kataloğunu tek tek inceleyip tüm parçaları tanımaya çalışıyormuş. Üstelik yabancı dili de yok. "Yıllardır, tanıtım kataloglarıyla meşgul olduğumdan bana lazım olacak kelimeleri ezberledim. Bakmasını bilmek de önemli tabii." diyor.

Zengin ABD, fakir İtalya

Otomobiller, sektördeki gelişmeye ışık tutarken tarihî bir gerçeği de ortaya koyuyor. Cadillac ve Packard 1940 gibi Amerikan otomobilleri en az 4 kişinin yan yana oturabileceği genişlikleri ve 5 buçuk metreye varan uzunlukları ile öne çıkarken, İtalyan Fiat 500B 1948, mini minnacık kalıyor yanlarında. Sebebi ise İtalya‘nın 1940‘ta İkinci Dünya Savaşı‘na girip 45‘te savaştan ciddi anlamda zarar görerek çıkması. Yani Amerika‘nın zenginliğini ve İtalya‘nın fakirliğini, bu müzede otomobiller gözler önüne seriyor.

Türkiye’de 6 klasik otomobil müzesi var

Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi: İkitelli İETT garajının yanındaki İntek AŞ depolarında bulunuyor. Müzeyi gezmek ücretsiz.

Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi:
130’un üzerinde otomobil olan müzenin adresi: Bosna Bulvarı No: 104 Çengelköy.

Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi: 60’ın üzerinde otomobilin yer aldığı müze, Nuripasa Caddesi No: 81 Ferahevler, Tarabya’da bulunuyor.

Rahmi M. Koç Müzesi: 30’un üzerinde aracın bulunduğu müze, Hasköy Cad. No: 5, Hasköy’de.

TOFAŞ Anadolu Arabaları Müzesi: Umurbey Mah. Kapıcı Cd. Yıldırım/Bursa ESBAŞ

(Ege Serbest Bölgesi) Antika Araba Müzesi: 20 civarında otomobil var. Akçay Cad. No: 144/1 Gaziemir-İzmir.