İnternet rahat bırakılmazsa zarar daha fazla olur

İnternet
Engin Dinç’in röportajı  Yeni internet yasası dün Meclis’te kabul edildi. Peki yeni yasayla ilgili eleştiriler hangi konulara odaklanıyor? Son zamanlarda gündeme gelen ses kasetleri ve görü...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı 

Yeni internet yasası dün Meclis’te kabul edildi. Peki yeni yasayla ilgili eleştiriler hangi konulara odaklanıyor? Son zamanlarda gündeme gelen ses kasetleri ve görüntülerle ilgili tereddütler yeni yasayla birlikte giderilebilecek mi? Bilişim Avukatı Şebnem Ahi yeni internet yasasıyla ilgili sorularımızı cevapladı.  

Yeni düzenleme ile “özel hayatın gizliliğinin ihlali” iddiası halinde mahkeme kararı olmadan TİB’e başvurduğunda internet içeriğine erişim engellenebileceği belirtiliyor. Mahkeme kararı olmadan yayın durdurma doğru bir karar mıdır?

Mahkeme kararı olmadan yayın durdurma hukuka aykırıdır. Bu tedbiri alacaksa da ilk olarak mahkemenin alması gerekir. Ayrıca içeriğin özel hayat ihlali içerip içermediğine mahkeme yerine kurumun karar verecek olması da hukuka aykırıdır. Nitekim kamuya mal olmuş kişiler hakkındaki bazı haberlerin yayınlanmasında kamu yararı gözetilmek zorundadır. Dolayısıyla herkesin özel hayatı aynı derecede korunursa, yayınlanmasında kamu yararı olan içerikler de engelleneceğinden, Anayasal haklar ve haber alma özgürlüğü hukuken ihlal edilmekle karşı karşıya kalacaktır. Diğer yandan gecikmesinde sakınca olan hallerde TİB direk erişime engelleme kararı verebilecek. Kanunda bu karar için de mahkemeye gidilip gidilmeyeceği açık değil.

Yeni düzenleme ile hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama yapıldıktan sonra hakkın ihlaline neden olan yayının URL adresi engellenecek. Sadece bir tek URL adresinin uygulamasının durdurulması internete sansür anlamına gelir mi?

Yeni düzenleme ile kişilik hakkı ihlal edildiğinde veya özel hayatın gizliliği ihlal edildiğinde verilecek erişim engelleme kararı URL bazlı olabilecek. Yani web sitesinin tümü değil, sadece bir sayfası ya da birkaç sayfası kapatılabilecek. Ancak her halükarda kanunda hakime gerekli gördüğü takdirde siteyi tümden kapatma yetkisi verilmiş. URL bazlı engelleme, sitenin geri kalanına erişmek açısından olumlu gibi görünse de, iki açıdan kötü. Birincisi URL engelleme yapabilmek için gerekli altyapı kurulduğunda, kişilerin internette sorguladığı adreslerin kaydı teknik olarak gerekecek. Bu da kişilerin internette sorguladığı sitelerin takip edilebilmesi tehlikesini içerir. İkincisi, bu sistem için ve kanunda geçen alternatif erişim yollarını engelleme için yani DNS ve VPN yoluyla erişimin engellenmesi için gerekli altyapı, erişim sağlayıcılara ciddi maddi yükümlülükler getirecek. Ve uygulamaları da zorunlu. Aksi halde cezası var. Nitekim bu maliyet hem kullanıcı faturalarına yansıyacaktır, hem de sitelerin içindeki bazı sayfaların engellenmesi için kurulan sistem internet hızının yavaşlamasına sebep olacaktır.

Şayet TİB bir engelleme kararı alırsa karar, Erişim Servis Sağlayıcıları Birliği’ne bildirilecek. Birlik, emri anında 196 üyesine gönderecek. Üyeler, en geç 4 saat içinde, emirde belirtilen içerik adresine erişimi engelleyecek. Söz konusu düzenlemede erişimin 4 saat içinde engellenmesi mağdur açısından düşünülmüş bir önlem olarak görülüyor. Siz buna katılır mısınız?

Mağdur gerçekten düşünülecekse bu sürenin 10 dakikadan da az olması gerekir. Çünkü bir içeriğin ya da bilginin internette yayılmasını engellemek için gerçek yaşamdaki 4 saat, internette 4 gün gibidir.  Dolayısıyla bu erişim engelleme 4 saat içinde verilebilirken, diğer yandan erişime engellenen her içeriğin kendisinden nasıl internette ve sosyal medyada bahsettirdiği ve nasıl farklı kanallardan daha da fazla paylaşıldığı unutulmamalıdır. Geçmişe ve yurtdışındaki örneklere de bakılırsa internetin yakasının rahat bırakılmadığında verdiği zararlar her zaman daha da fazla olduğu görülebilir. İnternet yapısı gereği özgür bir ortamdır ve özgür olmayı da hakediyor. Bu sebeple erişime engelleme ve bu kararları uygulama zorunluluğu getirme gibi dayatmalar içeren bu kanun, hepimizin özgürlüğü ve hakkı ile yakından ilgili. 

Düzenleme ile mahkeme kararı, erişimin engellenmesi kararından sonra ihtiyaç duyuluyor. Şayet 48 saat içinde mahkeme kararı gelmezse içerik otomatik olarak yayına girebilecek. Mahkeme kararının sonraya bırakılması normal bir hukuki uygulama olarak kabul edilebilir mi?

Öncelikli kararın mahkeme tarafından verilmesi gerekir. Çünkü bir durumun hukuka aykırı olup olmadığına karar vermesi gereken bir kurum değil mahkemedir. Hukuk işin içinde iken, bir başka kurumun içine çalışan olarak hakim savcı görevlendirip erişim engelleme kararlarını uygulayacak olmak, hukukun güvenirliğini ve yargı bağımsızlığını zedeleyebilir. Çünkü kurum çalışanları veya görevlerinden dolayı soruşturma açılacağı zaman da Bakanlık izni gerekecektir. Bütün bu sebeplerle, gecikmesinde her ne sakınca olursa olsun hukuki bir sorun ancak ve ancak mahkeme nezdinde çözümlenmelidir.

Gündeme pek gelmiyor ama bu yasanın sorumlu şirketler ve kişiler üzerine getireceği maddi ve hukuki yükler nelerdir?

Yer sağlayıcı şirketler bakımından, içerik çıkarma taleplerine 24 saat içinde cevap vermek zorunluluğu ve kullanıcıların trafik kaydını 1 yıldan 2yıla kadar saklama zorunluluğu getiriliyor. Aksi halde 100 bin TL’ye dek cezası var. Diğer yandan erişim sağlayıcı firmalar da Erişim Sağlayıcılar Birliği’ne üye olmak zorunda, aksi halde faaliyet gösteremeyecekler ve onlar da erişim engelleme kararlarını kanunda belirtilen sürelerde uygulamak zorunda, aksi halde ceza uygulanacak. Toplu kullanım sağlayıcılar da kanunda belirlenen erişim kayıtlarını tutma, erişim engelleme kararını uygulama, filtreleme gibi tedbirleri almazsa yine ceza söz konusu. Son olarak bu sağlayıcılar, yeni kanunla artık Başkanlık tarafından talep edildiğinde her türlü bilgiyi onlara teslim etmekle yükümlü. Oysa bu noktada kişisel verilerin talebinde sınırların ne olacağı, bu verilerin nasıl saklanacağı ve yokedileceğine ilişkin kanunda düzenleme yapılması gerekirdi.

Son olarak, Türkiye’nin her gün yeni bir ses kaydı veya gizli kamera görüntüsüyle sarsıldığı bu günlerde yapılan internet düzenlemesini konjönktür olarak değerlendirdiğimizde neler söylersiniz? Özel hayatın gizliliği ilkesinin zarar görmesine engel olduğu söylenebilir mi? Yoksa ifade hürriyeti kısıtlanıyor eleştirisi haklı bir eleştiri midir?

Yayınlandığında kamunun bilmesinde yarar olan bir içerik varsa bu içeriğin özel hayat kapsamında değerlendirilmemesi gerekir. Avrupa’daki yasalar, kamu yararının, eleştirinin, haber nitelikli içeriklerin içerik çıkarma taleplerine konu olamayacağını düzenlerken, bizde yeni yasa direk siteyi kapattırmaya yöneliktir. Ancak kanunun bu halleri ayırdetmesi gerekirdi. Aksi halde bu düzenlemeler yalnızca kişileri değil, medya ve basını da açıkça otosansüre itecektir ve Anayasal bir hak olan ifade özgürlüğünün ihlali anlamına gelir.