Evrenin Sırlarını ‘Planck’ Çözecek

İnternet
Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA), evrenin başlangıcı ve yıldızların oluşumunu incelemek amacıyla uzaya gönderdiği Planck gözlem aracı, iki haftalık "ilk ışıkları" değerlendirme görevini ba...
EMOJİLE

Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA), evrenin başlangıcı ve yıldızların oluşumunu incelemek amacıyla uzaya gönderdiği Planck gözlem aracı, iki haftalık "ilk ışıkları" değerlendirme görevini başarıyla yerine getirdi.

ESA’dan yapılan açıklamada, nisanda uzaya gönderilen ve Dünya’dan 1,5 milyon km uzakta Güneş’le ters yönde "mevzilenen" Planck uzay aracı, astronomların evrenin ilk ışıklarını incelemeleri için ilk görüntülerini dünyaya geçti.

Big Bang’den (Büyük Patlama) sadece 380 bin yıl sonra uzayda ortaya çıkan radyasyonu inceleyen mikrodalga gözlem aracı Planck’in gönderdiği verilerin kalitesini harika bulan ESA uzmanları, aracın ilki 6 ay sürmesi beklenen iki tam uzay araştırması yapacağını ve evrenin ilk evrelerini inceleyeceğini belirttiler.

15 ay ömrü bulunan uzay aracının sağlayacağı verilerin uzay ve gökbilimcileri uzun yıllar meşgul etmesi bekleniyor.

Planck’in inceleyeceği ilk ışıklar, evrenin yaşı, bileşenleri ve evrimi konusunda ayrıntılar taşıyor.
Planck’ın Güneş’in ters yönünde konuşlanması sayesinde Dünya’nın gölgesi üzerine düşmüyor ve mutlak sıfıra (eksi 273 santigrat derece) yakın ortamda çalışan son derece hassas cihazları, Dünya’nın gölgesi veya sıcaklıktan kötü yönde etkilenmiyor. Uzay teleskobu Hubble ise gölge ve sıcaktan olumsuz etkilenmişti.

Evrenin ilk ışınlarındaki dalgalanmaları milyonda bir derece hassasiyetiyle tespit edebilecek kapasiteye sahip Planck, "kozmik ışınım haritasını" da çıkaracak.

Harita, evren geometrisi, evrenin genişleme hızı ve nihayetinde evrenin kendi üzerine muhtemel çöküşü (Büyük Çöküş), karanlık maddenin tabiatı ve miktarı gibi konuların daha iyi anlaşılmasına imkan verecek.

Planck, "kozmoloji ve temel fizik arasında" görev yapacak.

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ile ESA arasındaki yakın işbirliğiyle üretilen Planck, selefi WMAP’ın ancak 450 yılda toplayabileceği bilgiyi bir yıl içinde toplayacak.
Bu araştırma, toplam 1,6 milyar avroya mal olacak.

KOZMİK IŞINIM

Modern kozmolojinin önde gelen isimlerinden Georges Lemaitre’in "dünyaların doğumuyla kaybolan parıltı" olarak tanımladığı kozmik ışınımın, kainatın dünü ve yarınını aydınlatacağı düşünülüyor.
Uzmanlara göre, artık soğuyarak "fosilleşen" ve aslında bütün uzayı dolduran bu ışıma, "kainatın gençlik döneminin silinmez nişanesini" oluşturuyor.

Büyük Patlamadan hemen sonra evren çok yoğun ve çok sıcaktı. İlk fotonlar (ışık tohumları) maddeyle dur durak bilmeden çarpışarak etkileşim halindeydi. Elektronlar oluşum halindeki ilk atomlarla birleşince madde ve ışık ayrıldı, kainat saydam hale geldi. Ve böylece serbest kalan ilk fotonlar, başlangıç özelliklerini muhafaza ederek galaksiler arası boşluğa serbestçe yayıldı. Evren genişlerken fotonların dalga boyu arttı, sıcaklıkları ise düştü. Yaklaşık 3 bin santigrat derece sıcaklıkla yayılmaya başlayan fotonların sıcaklığı, bugün mutlak sıfırın sadece 2,7 kelvin derece üzerinde.

Bu sıcaklıktaki dalga boyu, cep telefonları veya TV yayınlarında kullanılan Hertz dalga boyuna yakın. Bu da herhangi bir kanala ayarlanmamış TV ekranındaki karlanmanın, kozmik ışımadan kaynaklandığı anlamına geliyor.

Fosil ışınımı, zaten 1965 yılında, bir telefon şirketinde çalışan iki araştırmacı, anten ayarlamaya çalışırken tesadüfen bulmuştu. Araştırmacılar, 13 yıl sonra Nobel ödülüyle taltif edilmişti.
Kozmik ışınımı ilkin COBE, sonra da WMAP uyduları mercek altına almıştı. Planck, kozmik ışımayı çok daha hassas cihazlarla inceleyecek üçüncü uydu oluyor.