“Da Vinci” Ankara’da

İnternet
Uzaydaki astronotlara gerektiğinde yeryüzündeki cerrahlar tarafından ameliyat yapabilmesi için NASA ve ABD Savunma Bakanlığının ortak projesi olarak geliştirilen "Da Vinci" robotu, Ankara...
EMOJİLE

Uzaydaki astronotlara gerektiğinde yeryüzündeki cerrahlar tarafından ameliyat yapabilmesi için NASA ve ABD Savunma Bakanlığının ortak projesi olarak geliştirilen "Da Vinci" robotu, Ankara’da ilk defa Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nde kullanılmaya başlandı.

Daha az kesi, daha az kanama, daha az ağrı gibi hastaya ve hekime büyük konfor sağlayan robotik cerrahi ile prostat kanseri başta olmak üzere ürolojik kanserleri, doğumsal böbrek bozuklukları, pelvik sarkma ile rahim kanseri ve çeşitli genel cerrahi ameliyatlarında kullanılabiliyor. Yeni teknik, hekimin ameliyata uygun bulduğu her hastaya uygulanabiliyor.

Ankara Atatürk Hastanesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Klinik Şefi Prof. Dr. Derya Balbay, teknoloji harikası olarak tanımlanan robotun dünyada başta üroloji olmak üzere, jinekoloji, KBB, kalp ve genel cerrahi ameliyatlarında uygulandığını, Türkiye’de de en sık üroloji alanında kullanıldığını söyledi.

 Balbay, robotik cerrahi uygulamalarının dünyada ilk defa 2000’li yıllarda başladığını, en çok ABD olmak üzere gelişmiş batılı ü lkelerde uygulandığını belirterek, "Şu anda toplam bin 200 tane robot bu amaçla kullanılıyor" dedi.  Türkiye’de de İstanbul’da Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir, özel Florance Nihgtengale Hastanesi’nde de biri aktif diğeri eski model olduğu için kullanılmayan 2 ve Ankara’da da sadece Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir tane gelişmiş robot bulunduğunu anlatan Balbay, ülke genelinde bu yıl içinde jinekoloji, üroloji ve genel cerrahi branşlarında toplam 110 robotik ameliyat yapıldığını bildirdi.
Balbay, hastanelerinde bu teknolojinin şu an sadece prostat kanseri ameliyatlarında kullanıldığını, yakında kadın-doğum branşında da uygulanacağını söyledi.

Robot ile ameliyatın hekime daha iyi çalışma imkanı sunduğunu dile getiren Balbay, robot sayesinde hekimin hastanın iç organlarını 3 boyutlu ve bü yütülmüş olarak görebildiğini, robotun çok yönlü ve hassas hareketlere sahip parçaları sayesinde, en kuytu bölgelerde bile işlem yapılabildiğini belirtti. Balbay, "Sorunlu bölgeye çok yakın görüş sağlayan teknik sayesinde hekim bölgeye kısa sürede ve net şekilde müdahale edebildiğinden kanama az oluyor" dedi.

Geniş görüntüleme ile organlar çok detaylı görülebildiğini ifade eden Balbay, cerrahın da operasyon süresince aşırıyorulmadan çalışabildiğini sö yledi. Balbay, "Detaylı görüş sayesinde cerrah, müdahale edilecek bölgedeki cerrahi işlemleri en ufak detaylarına kadar mükemmelce yapabildiği için, operasyon sırasında birçok organ ve doku daha iyi korunuyor. Tüm bunlar da olası komplikasyon riskini azaltıyor" dedi. Balbay, bunun yanı sıra Da Vinci’nin estetik açıdan da avantaj sağladığını belirterek, şunları kaydetti:

"Büyük kesiler yerine vücut yüzeyinde açılacak 1 santimetre civarı ndaki bir kaç delikten ameliyatlar yapıldığında, ameliyat sonrasında bırakacağı iz adeta fark edilemeyecek derecede oluyor.
Küçük kesilerin iyileşmesi çok kısa sürede ve en az komplikasyonla gerçekleşiyor, hastalara daha az ağrı kesici veriliyor, ameliyat esnasında ve sonrasında kanama ihtimali çok azaldığı için kan nakli, kan bulma güçlüğü yaşanması ve bu yolla bulaşabilecek hastalık ihtimalleri de çok azalıyor.  Ayrıca, hasta 2-3 gün içerisinde taburcu edildiğinden iş gücü kaybı en aza iniyor."

Bu tekniğin tüm dünyada yaygın olarak prostat kanseri ameliyatlarında kullanıldığını ifade eden Balbay, "Bu, çok önemli organlar, sinirler ve idrar tutmaya yarayan kaslarla yakın ilişkili olduğundan, hassas davranılması gereken bir ameliyattır. Robotik cerrahi, üstün teknolojisi sayesinde hekimin ince çalışmasına olanak vermektedir" dedi.
Balbay, bu alanda hastanelerinde yapılan operasyonların tamamının başarılı geçtiğini ve hastaların hepsinin sağlıklı bir şekilde taburcu edildiğini vurgulayarak, operasyon sonrasında en sık görülen komplikasyon olan idrar tutma oranlarının bu teknikte çok yüksek olduğunu belirtti.

Prostat kanseri ameliyatlarında robotik cerrahi uygulaması için tümörün vücudun hiçbir yerine sıçramamasının ilk şart olduğuna dikkati çeken Balbay, "Hastanın kalp, akciğer, karaciğer ve böbrek fonksiyonları yeterli olmalı ve daha önceden karın içinde bir ameliyat geçirmemiş olmalı" dedi.

Ameliyatın genel anestezi altında yapıldığını ifade eden anlatan Balbay, ameliyat sürecini şöyle anlattı:
"Hastaya uyutulduktan sonra ameliyat masasında başı yere yakın, ayakları yerden uzak kalacak şekilde özel bir pozisyon veriliyor. Daha sonra gerekli ameliyat sahası temizlendikten sonra hastanın karnına küçük bir iğne batırılarak karın gazla şişirilerek karın ön duvarı bağırsaklardan uzaklaştır ılıyor. Sonra 12 milimetre çapında küçük bir kesi yapılıyor. Bu kesiden i çeri sokulan kamera ile karın içinin görülebilmesi sağlanıyor. Ardından da gerekli diğ er girişler yapılıyor. Bu girişlerden biri kamera, 3’ü robotun kolları için ve bir tane de masa başındaki cerrahın yıkama ya da bazı yerleri tutma ya da zımbalama işlemi için açılıyor. Masa başındaki cerrah ekrandan bakarak, kontrol masasından robotla ameliyatı gerçekleştiren cerrahın direktiflerini yerine getiriyor."