Antarktika’dan getirilen iki bitki türünün DNA’sı inceleniyor

Araştırma
Türkiye’nin 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında, 8 farklı lokasyonda örneklenen 2 bitki türünün genom büyüklükleri ve DNA incelemesi yapılarak bitkilerin özellikleri ve çeşitlilikleri b...
EMOJİLE

Türkiye’nin 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında, 8 farklı lokasyonda örneklenen 2 bitki türünün genom büyüklükleri ve DNA incelemesi yapılarak bitkilerin özellikleri ve çeşitlilikleri belirlenecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinesinde geçen yıl gerçekleşen 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi ekibinde yer alan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Serçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antarktika’da yetişebilen 2 bitki türünü, hem bitki hem de tohum olarak örneklediklerini hatırlattı.

Sefer kapsamında birçok noktayı ziyaret etme şansı elde ettiklerini dile getiren Serçe, “Antarktik saç çimi” ve “Antarktik inci çayı”nın çok geniş çeşitlilik içeren popülasyonlarını örnekleme fırsatı bulduklarını söyledi. Serçe, fakültede koruma altına aldıkları bitki türlerini uygun koşullarda yetiştirdiklerini anlatarak bu türler üzerinde çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü aktardı. Öncelikle bu bitkilerin hangi koşullarda en uygun büyüme özelliği gösterdiği üzerine çalışma yaptıklarını ifade eden Serçe, şunları kaydetti:

“Bu bizim için önemli. Çünkü Antarktika’daki koşullar, bitkilerin yetişmesi için uygun koşullar değil fakat bu iki tür orada yetişebiliyor. Biz hangi özellikleri sayesinde orada yetişebildiğini araştırıyoruz. Bunun dışında iki temel çalışmamız var. Biri bu bitkilerin DNA ekstraksiyonu yaptık. Bu bireylerin DNA’larını alarak içinde barındırdıkları çeşitliliği moleküler markörlerle takip ediyoruz. İkinci çalışmamız ise her iki türün genom büyüklüklerini araştırdık. Bu genom büyüklükleri arasındaki farklılıklara bakıyoruz. Bitkinin içerdiği DNA’nın tamamına genom diyoruz. Bu DNA miktarı, bir akış sitometrisi sayesinde her hücrenin içinde barındırdığı DNA miktarı belirlenebiliyor. Daha sonra bunun çeşitliliğini araştırma şansımız oluyor. Hem popülasyonları hem türleri, DNA büyüklükleri yardımıyla karşılaştırma imkanı buluyoruz. Böylece ne kadar bir birinden farklı olduklarını araştırma imkanımız oluyor.”

İlk etapta bitkilerin bu özelliklerini kullanarak değerlendirme yaptıklarına işaret eden Serçe, bundan sonraki aşamada ise bu bitki türlerini, Türkiye’deki yakın akrabalarıyla karşılaştırarak genom büyüklüklerini araştıracaklarına dile getirdi.

Serçe, araştırmada önceliklerinin bu bitkilerin özelliklerini belirlemek olduğunu vurgulayarak “Aynı zamanda bu özellikleri araştırarak ülkemizdeki bitkilerle yakınlıklarını belirleyebiliriz ve buradan elde ettiğimiz bilgileri, kültür bitkileri yetiştiriciliğinde kullanabiliriz. Amaçladığımız nihai hedeflerimizden birisi de bu.” dedi.

Bitkilerin ekstrem koşullara dayanımını belirlemek için proje hazırlandı

Getirdikleri bitki örneklerin çok güzel olduğuna vurgu yapan Serçe, “Antarktika’da sadece iki bitki türü var. Daha önce yapılan araştırmalarda az bir bölgeden alınan bitki örnekleri üzerinde çalışma yapıldı. Biz geniş bir coğrafyada örnekleme yapma şansımız olduğu için genom büyüklüğü konusunda bu bitkileri araştırma şansımız var. Elde ettiğimiz bilgilerle Antarktika’daki bu bitkilerin özelliklerini ve çeşitliliklerini belirlemek istiyoruz.” diye konuştu.

Serçe, bu bitkilerin hangi ortamlarda büyüdükleri, ne tür proteinler içerdikleri, soğuğa neden dayanıklı oldukları konusunda başka araştırmalar yapıldığını hatırlatarak kendilerinin de ayrıca bu bitkilerin en uygun büyüme koşullarını araştırdıklarını söyledi.

Antarktika’dan örneklenen bu bitki popülasyonlarının ekstrem koşullara dayanım yollarının belirlenebilmesi için Tarımsal Genetik Mühendisliği Bölümü’ndeki bazı öğretim üyeleriyle beraber bioinformatik alanında bir proje önerisi hazırladıklarını belirten Serçe, çalışmayı destek için TÜBİTAK’a sunduklarını bildirdi.