Ev erkeklerin başını dinlediği, sıcak sevgi sunulan bir yer olmalı… Eşler hayatı birbirleri için kolaylaştırırsa evlilikleri o denli dingin olur. Önemsiz konulara takılmamalı, birbirlerinin sırdaşı, dert ortağı olabilmeli, eleştirmemeli, bilakis yüceltmeli övmeli ve sevgilerini belirten güzel sözler söylemeli.
Saygılı ve sevgili olan eşler birbirlerinden sıkılmazlar, bıkmazlar, birbirleri için yaşamlarındaki en önemli varlık olurlar. İyimser insanlar yalnız kendilerinin hayatlarını tatlılaştırmakla kalmaz, beraber yaşadıkları insanlara da hayatı pembe gözlük ardından seyrettirirler. Böyleleri en acılı olaylar karşısında bile ümitsizliğe kapılmaz, gece içinde parlayan yıldızlar gibi ışık veren noktayı bulup ertesi güne o noktadan bakmayı tercih ederler. Evlilikte başarı için uyumlu bir insan olmaya çalışın. Öyle ki mutlu bir aile yaşantınız olmasını istiyorsanız eşinizi yenilemeye, değiştirmeye çalışmayın, eleştiriden kaçın, gülümseyin, hoşgörülü davranın.
Mutsuz evliliklerin yüzde ellisinin başarısız olduğunu, kurulan duygusal düşlerin yıkılma nedeninin de eleştiri olduğunu bilin. Boş, yararsız, yürek kırıcı eleştiri… Kusur bulma alışkanlığından kurtulun. Sevdiklerinizden çok şey beklemeyin.
Kendi değer yargılarınızla yargılamayın etrafınızdakileri. Birbirinizle arkadaş olun. Hayatı doğallığı ile yaşayın. Teşekkür etmeyi unutmayın. Bir hikayeye göre, kadın 20 yıllık eşinin tabağına yemek yerine bir küme saman koyar. “Sen aklını mı kaçırdın?” diye sorunca adam şu yanıtı verir “önüne ne koyduğumu fark ettiğini nasıl anlayabilirdim? 20 yıldır yemek pişiriyorum, ne yediğini belirten tek bir kelime çıkmadı ağzından.”
Mutluluğunuz için karşınızdaki kişinin ne denli önemli olduğunu bilmesinden korkmayın. Erkek takdir eder, bağlılık gösterirse kadın mutluluğu kocasında bulur. Herkes bilir ki yaptırmak istediği bir işi, ilgi ve saygı göstererek seve seve yaptırabilir. Saygı ve nezaket her işin başıdır, sevgi de eklenirse tadına doyum olmaz.
mylife