Aile Değerlerimiz Yıpranıyor

Evlilik
Sosyal Ekonomik Araştırmalar Merkezi (SEKAM), Türkiyede Aile, Ailenin Yapısal Özellikleri, İşlevleri ve Değişimi konulu araştırmanın sonuçları, dün düzenlenen toplatıda kamu oyuyla paylaştı. Araş...
EMOJİLE

Sosyal Ekonomik Araştırmalar Merkezi (SEKAM), Türkiyede Aile, Ailenin Yapısal Özellikleri, İşlevleri ve Değişimi konulu araştırmanın sonuçları, dün düzenlenen toplatıda kamu oyuyla paylaştı. Araştırma, Türkiye İstatistik Kurumu‘nun belirlediği 12 bölgede ve 67 ilde 6 bin 748 kişiye 156 soru sorularak yapıldı. Bu araştırmanın benzerleri arasında en kapsamlılardan biri olduğunu söyleyen Proje yöneticisi Prof. Dr. Celaleddin Vatandaş, aile değerlerinde birtakım çözülmeler olduğunu söyledi.

Türkiye’nin, değerlerini kendi içinde aramak yerine Batı ülkelerini örnek aldığını ifade eden Vatandaş, Türkiye’nin geleneklerinden gelen öze bağlı kalması gerektiğini belirtti. Vatandaş, "Aile yapımızda birtakım değerleri kaybediyoruz. Bazı durumlar için geç kaldık ancak vaktimiz yok değil. Araştırma sonucunda teknolojinin etkilerinin çok önemli olduğunu gördük. Teknolojiyi kullanmayacak değiliz ama teknolojinin imkanlarından doğru bir şekilde istifade etmeliyiz." diye konuştu.

Araştırmada deneklere toplumsal yapı, evlilik, nikâh, eşe ilişkin tutum ve tavırlar, namus, cinsellik, boşanma, şiddet, anne-baba-çocuk ilişkisi, anne-babaların çocuk yetiştirme tutumları, çocuklarla iletişim, medya ve boş zamanları değerlendirme konularında sorular soruldu.

NÜFUS GİDEREK YAŞLANIYOR

Araştırma, Türkiye’de doğurganlığın hızlı bir biçimde düştüğünü ortaya koyuyor. Aile profili çocuk sayısında ideal olan iki ya da üç çocuk olarak tanımlanıyor.

ATEİSTLER DE ÇOCUKLARININ DİN EĞİTİMİ ALMASINI İSTİYOR

Dini yönüm güçlü, din duygu ve düşüncelerimi büyük oranda etkiler diyenlerin yüzde 90,6’sı çocuğunun din bilgiye sahip olmasını çok istediğini, yüzde 8,7’si ise istediğini ifade ederken, dini yönüm var ama din, duygu ve düşüncelerimi hiç etkilemez diyenlerin yüzde 28,8’i çocuğunun dinî bilgiye sahip olmasını çok istediğini, yüzde 55,9’u ise istediğini ifade ediyor. Bu konuda çarpıcı bulgu ise kendisini ‘dine inanmıyorum’ biçiminde tanımlayanların yüzde 73,5’inin çocuğunun dini bilgiye sahip olmasını çok istediğini, yüzde 10’u ise istediğini ifade ediyor.

DİNİ NİKAH VAZGEÇİLMEZ

Toplumda ağırlıklı eğilim yüzde 85,1’lik oranla hem resmi nikah, hem dini nikah istiyor. Dini nikah olmadan olmaz diyenlerin oranı yüzde 78,5.

EVLİLİK DIŞI İLİŞKİ NORMALLEŞEBİLİR

Araştırmada ‘Nikâhsız yaşayan komşunuz olsa ne yaparsınız?’ sorusuna yüzde 31,5’lik bir kesim ‘ilgilenmem, bu benim değil onların bileceği iştir’ cevabını verdi. Bir başka soruda da evlilik dışı çocuk edinme sorulduğunda yüzde 75’lik kesim bunu net olarak ahlaksızlık şeklinde kabul ederken, yüzde 16’lık bir kesim kararsız olduğunu, yüzde 9,9 (erkekler de) ‘olabilir, normal’ cevabı verdi. Bu durumda önümüzdeki 15-20 yıla kadar nikâh kıymanın ve aile kurmanın bir gereklilik olma vasfını kaybedeceği ve nikahsız cinsel ilişki ve çocuk sahibi olmanın olağanlaştığı bir sürecin yaşanacağı tahmin ediliyor.

‘Evlendiğiniz güne geri dönebilseniz, yine eşinizle evlenir misiniz?’ sorusunda erkeklerin yüzde 77,8’i, kadınların ise 74,4’ü eşlerini tekrar seçeceklerini beyan ediyorlar.

Programın ikinci bölümünde, Kalpsiz Bir Dünyada Aile’yi Yeniden Düşünmek konulu panel gerçekleştirildi. Panele Nazife Şişman, Doç Dr. Mustafa Tekin, Prof. Dr. Burhaneddin Can, Abdurrahman Aslan ve Prof. Dr. Celaleddin Vatandaş konuşmacı olarak katıldı.