ÖSS, SBS derken, milyonlarca öğrenci oldukça önemli sınavlardan geçerek nihayet tatile kavuştu, fakat öğrencilerin ve ailelerin stresi devam ediyor. Yaşanan her başarısızlık aile fertleri üzerinde olumsuz etkiler bırakabiliyor.
Uzmanlar, stresin aşırı olduğu ve bir şekilde boşaltılmadığı takdirde kişinin ruh ve beden sağlığını tehdit eder hale geleceğini belirtiyor. Psikiyatrist Dr. Hasan Sezeroğlu, stresle daha anne karnındayken karşılaştığımızı belirterek, anne karnında geçirilen hastalıklar, annenin psikolojik durumu gibi pek çok faktörün anne karnındaki bebeği bile strese maruz bırakabildiğini kaydetti. Dr. Sezeroğlu, sınav başarısızlıkları yanında kafa travmaları, yanık ve yaralanmalar, geçirilen ateşli ve ağır hastalıklarla birlikte anne-baba kavgaları, ölüm ve boşanmaların da çocuklarda etkin olan stres kaynakları olduğunu ifade etti. Cinsel veya fiziksel istismar, yeni bir kardeşin doğumu, babanın işsiz kalması, hatta başka bir eve taşınmak bile çocuklar üzerinde strese yol açabiliyor. Stres faktörünün büyüklüğü kadar bireyin buna karşı cevabının da önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Sezeroğlu, ‘Bunda anne-babanın stresi algılama biçimleri, başa çıkma şekilleri ve anne-babanın çocuklara yönelik tavırları da etkili oluyor.’ dedi.
Özellikle ders başarısının azalması özgüven eksikliğini daha da artırıyor. Psikologlar, okul ve öğretmenle işbirliği yaparak çocuğa bu konuda destek vermenin ders başarısını artıracağını kaydediyor.
Aşırı stres, çocuklarda uykusuzluk, iştahsızlık, tahammülsüzlük, tırnak yeme, parmak emme gibi normal olmayan davranışlara yol açıyor.